Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15021 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7746 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : MERSİN 3. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 11/02/2015NUMARASI : 2014/610-2015/88Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı, 2011'de hükmolunan 400 TL yoksulluk nafakasının davalının işe girmesi nedeniyle kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir.Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması ya da azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Anılan maddede yoksulluğun hukuksal kavramı tanımlanmamış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656 E.-688 K. sayılı kararında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir.Yine; Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını imkansız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği gibi, yoksulluğu ortadan kaldıracak bir gelir seviyesi olarak kabul edilmemektedir (HGK 07.10.1998 gün 1998/2-656 G.688 K. HGK 28.02.2007 gün ve 2007/3-84 E.-95 K. sayılı kararları).Somut olayda, boşanma davasında kararın kesinleşmesinden itibaren davalı lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası bağlanmıştır. Günümüz ekonomik koşullarına göre davalının aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün değildir, işe girip çalışması zorunluluk arzetmektedir. Ancak, elde ettiği asgari ücret onu yoksulluktan kurtaracak seviyede olmasa da mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği de açıktır. Bu durumda asgari ücret seviyesindeki gelirin yoksulluğu tümden kaldırmadığı, ancak nafakada hakkaniyete uygun bir miktarda indirimi gerektirdiği düşünülerek, indirim yapılması gerekirken yoksulluk nafakasının tümden kaldırılması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.