Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15012 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8385 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İZMİR 5. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 18/02/2014NUMARASI : 2013/673-2014/114Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte anneye 100,00 TL, müşterek çocuklara 100'er TL nafakaya hükmedildiğini, ancak zaman geçtikçe ve çocukların büyüdükçe ihtiyaçlarının arttığını, hükmedilen nafakanın az olduğunu iddia ederek 100 TL yoksulluk nafakasının 400 TL'ye, 100'er TL olan iştirak nafakalarının ise 400'er TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir.Mahkemece; yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren aylık 150,00 TL arttırılarak 250,00 TL olarak devamına, çocuklar için ödenmekte olan aylık 100,00'er TL nafakanın dava tarihinden itibaren 150,00 TL arttırılarak 250,00'şer TL olarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK.nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.''TMK.nun 176/4.maddesine göre de tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; davacının sürekli bir işi ve geliri olmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, davalının gelir-gideri ile orantısız şekilde yüksek oranda yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alınmak suretiyle, TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktara hükmetmekten ibarettir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.