Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14993 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11961 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı; davalı ile 10.10.2002 tarihinde boşandıklarını ve müşterek iki çocuğu için aylık 75’er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak nafakasının günün ekonomik koşulları ve paranın satın alma gücünde enflasyon oranında değer kaybına uğramış olduğu ve çocuğun ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını belirterek, nafakanın her bir çocuk için 500’er TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı;cevap vermemiştir.Mahkemece; dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile aylık 75‘er TL olan iştirak nafakasının her bir çocuk için 350’şer TL'ye çıkartılmasına karar verilmiştir.Kararı, davalı temyiz etmiştir.TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir.Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 10.10.2002 tarihli karar ile boşandığı; 1996 ve 1998 doğumlu müşterek çocukların velayetinin anneye verildiği, karar ile müşterek çocuklar lehine 75’er TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 19.12.2002 tarihinde kesinleştiği, davacının 1.234 TL emekli aylığı aldığı, davalı babanın matbaa çalışanı olup aylık 721 TL aldığı ve 425 TL kira ödediğinin tespit edildiği anlaşılmaktadır.Yukarıda izah olunan nedenlerle; somut davada, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile ...’in yayınladığı ... artış oranı ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; artırılan iştirak nafakası miktarı fazla olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.