MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, davalının abone olmadan tarımsal sulama amacıyla kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, tahakkuk ettirilen bedelinin tahsili için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, cevap vermemiştir.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile takibin 15.323,90 TL asıl alacak, 390,75 TL gecikme faizi üzerinden devamına karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1.maddesinde, ticari faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinin konusunu oluşturduğu; 2.maddesinin 3.bendinde, elektrik dağıtımlarının mal teslimi olduğu; 10/g maddesinde ise, elektrik enerjisi dağıtım veya kullanımlarında, bunların bedellerinin tahakkuk ettirilmesinin vergiyi doğuran olay olduğu açıklanmıştır.3093 sayılı Radyo Televizyon Gelirleri Kanunu’nun 1.maddesinde, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna devamlı ve yeterli gelir kaynağı sağlamak amacıyla hazırlanan bu Kanunun; radyo, televizyon, video ve birleşik cihazlardan alınacak ücretler, elektrik enerjisi hasılatından ayrılacak paylar ile çeşitli gelirlerin tahakkuk, tahsilat işlemlerini kapsayacağı; aynı kanunun 2.maddesinde ise, elektrik enerjisi hasılatından bu Kanuna göre ayrılacak payların kurumun gelirleri arasında bulunduğu açıklanmıştır. Somut olaya gelince, mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davalı tarafın kullandığı kaçak elektrik bedeli tutanakta belirlenen kurulu güç üzerinden hesaplanmadığı gibi yapılan hesaplamaya KDV ve ... payı gibi vergiler de dahil edilmemiştir. Mahkemece benimsenen bu bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Davalı tarafın, davacı idare tarafından sunulan elektrik enerjisinden yararlandığı gözetildiğinde, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre KDV matrahına dahil olan enerji dağıtım hizmet bedelinin KDV’sinden ve ... payı gibi vergilerden sorumlu olacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dosyanın konusunda uzman mühendis başka bir bilirkişiye verilmesi, tutanakta belirlenen kurulu güç üzerinden, KDV ve ... payı gibi vergiler dahil edilerek kaçak elektrik bedelinin ve gecikme zammının hesaplanması konusunda yeni bir rapor alınması, davacının takip tarihi itibariyle tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.