Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14981 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11925 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, tarımsal sulama abonesi olduğunu, aboneliğin kapatılması için 2005 yılında davalıya başvurduğunu, davalının elektrik borcunu kapattığını ancak elektrik enerjisi kesmediğini, davalı tarafından haksız olarak 01.10.2006 ila 08.06.2011 tarihleri arasındaki dönem için 7.100,20 TL elektrik bedeli tahakkuku yapıldığını öne sürerek, davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davacının elektrik kesme istemli 04.10.2005 tarihli dilekçe ile kapatma işlemi yapılmasını talep ettiğini, aydınlatma ihtiyacı nedeniyle davacının elektriğinin kesilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabule ile davacının davalıya (7.100,20 TL’lik tahakkuktan dolayı) 1.521,47 TL borçlu olduğunun, fazlaya ilişkin kısım için borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. Somut olayda, mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, 01.10.2006 ila 01.10.2007 arasındaki süre için hesaplama yapılmış, mahkemece bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Dava konusu olan 01.10.2006 ila 08.06.2011 tarihleri arasındaki dönem için elektrik kullanımı esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği kuşkuzudur.Hal böyle olunca, mahkemece, davalının tahakkukunda belirtilen ve dava konusu olan tahakkuk dönemleri esas alınarak hesaplama yapılması için yeniden başka bir bilirkişiden rapor alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde yeniden hesaplatılması, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.