Davacı ... ile davalılar ... vd. aralarındaki alacak davasına dair....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14/06/2012 günlü ve 2007/28 E. -2012/281 K. sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 11.06.2013 günlü ve 2013/6399 E. - 2013/9907 K.sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davacı ile davalıların murisi ... arasında düzenlenen 10.11.1995 tarihli sözleşme ile, davalıların murisine ait olan 143 m2 arsanın 1/3'ü davalıların murisine, 2/3'ü davacıya ait olacak şekilde anlaştıklarını, davalıların murisinin daha sonra tapuda devir yapmadığını, dava konusu arsanın dava dışı yükleniciye inşaata verildiğini, 1,5 daire alındığını belirterek davacının 2/3 payına isabet eden daire bedeli 10.000 TL ıslah ile 55.000 TL alacağın ihtarname tebliğ tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep etmektedir.Davalılar vekili cevabında sözleşmenin geçersiz olduğunu beyan etmiş, süresinde zamanaşımı def'inde bulunmuştur.Mahkemece davanın kabulü ile 55.000 TL alacağın yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalılar vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizin 11.06.2013 gün ve 2013/6399 E. - 2013/9907 sayılı kararı ile bozulmuştur. Davacı vekili süresinde verdiği dilekçe ile dairemizin kararının düzeltilmesini talep etmiştir.Tapulu taşınmazların satışına ilişkin yapılan harici sözleşmeler geçersiz olup (BK. 213, TK. 26, TMK. 706) taraflar ancak verdiklerinin iadesini isteyebilirler. Sözleşme geçersiz de olsa taraflar arasında gayrimenkul alımı konusunda akti ilişki bulunması sebebiyle BK.nun 125.maddesine göre zamanaşımı 10 yıldır. Bu durum karşısında mahkemece, ifanın imkansız hale geldiği tarih belirlenerek, BK. 125.maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı araştırılarak ve davalılar vekilinin süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğuna göre, bu durumda mahkemece; zamanaşımı yönünden inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. Ne var ki, bozma ilamında bu gerekçe yerine sehven; “818 sayılı BK.nun 66.maddesi (6098 sayılı TBK.nun 82.maddesi) gereğince sebepsiz zenginleşmede, geri almaya hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür.Davacının, dava konusu alacağın tahsili amacıyla gönderdiği ihtarnamenin davalıların murisine 10.03.2004 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, davanın 23.01.2007 tarihinde açıldığı ve davalılar vekilinin süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğuna göre, bu durumda mahkemece; davanın zamanaşımı yönünden inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir.” denildiği anlaşılmıştır.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin bu yönlere ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile; Dairemizin 11.06.2013 gün ve 2013/6399 E. - 2013/9907 K.sayılı bozma ilamının 7 ve 8.paragraflarının çıkartılmasına ve açıklanan gerekçelerle bozulmasına karar verilmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.