Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14934 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16245 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde; davalılardan...’in eşi, diğer davalı ...’ın ise kayınpederi olduğunu, sonradan kayınpederinin olduğunu öğrendiği eve, birlikte oturduğu zamanlarda kalıcı masraflar yaptığını, bunlara ilişkin bir kısım faturaların bulunduğunu ileri sürerek masraflar için 20.000 TL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının taşınmazda 11.500 TL masraf ettiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizin 03.10.2012 tarih ve 2012/14934 E-20521 K sayılı kararı ile özetle “.... Davacının meskenden tahliye olmadıkça yaptığı masrafları isteyemeyeceği, mahkemece bu yönde araştırma yapılmadığı, boşanma dosyasındaki beyanlarda taşınmazı davacının kullandığının anlaşıldığı, bu nedenle davacının ancak taşınmazı davalının açacağı dava sonucunda ya da rızası ile boşalttığında faydalı masraf bedelini isteyebileceği, bu yön araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek ayrıca, davacının tahliyesi var ise faydalı ve zorunlu masrafların keşifte bilirkişi aracılığı ile belirlenmesi faturalarla denetlenmesi, tapu kaydına göre malikin kim olduğu açıklığa kavuşturularak, kimin sebepsiz zenginleştiğinin tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” belirtilerek bozulmuştur.Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak; yapılan zorunlu ve faydalı masrafların 11.500 TL olduğu, dosyaya sunulan “tutanaktır” başlıklı belgeye göre 11.04.2011 tarihinde taşınmazın boşaltıldığının anlaşıldığı gerekçe gösterilerek, davacının davalı ...’ın taşınmazı üzerinde 11.500 TL masraf ettiği anlaşıldığından yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline hükmedilmiştir. Hükmü davalılar vekili temyiz etmektedir.Mahkemece, uyulan bozma ilamı uyarınca taşınmazın tapu kaydı getirtilmeden; kararın hüküm kısmında “davalı ...’ın taşınmazı” üzerinde masraf yapıldığı belirtildikten sonra “davalılardan tahsiline” şeklinde kendi içinde çelişki yaratacak biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bundan ayrı olarak; bozmadan sonra davalı ... tarafından ibraz edilen 11.04.2011 tarihli tutanakta; "...’in boşanmak için mahkemeye başvurduğu ve eşinin tutanak tarihinden yaklaşık 1 ay önce evi terk ettiğini apartman yöneticisinden öğrendiği, şahitler huzurunda eşyaların tesbitinin yapıldığı” hususları mevcuttur. Mahkemece, bu tutanak tarihinde davacının taşınmazı tahliye ettiği kabul edilmiştir.Ancak, iş bu dava tarihi “16.05.2011” olup; davacının dava dilekçesinde, ayrıca 28.06.2011 tarihli delil dilekçesinde belirttiği adreslerin ve duruşma gününü bildirir 27.05.2011 tarihli tebligatın yapıldığı adresin, faydalı masrafların yapıldığı iddia edilendava konusu mesken olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, tutanak tarihinden sonra davacının meskende oturup oturmadığı açıklığa kavuşturulmak suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.Ayrıca; bilirkişi raporunda belirtilen, holdeki portmanto dolap ile mermer tezgahlı banyo dolabının davacı tarafından yapıldığı iddia ve ispat edilmediği halde, bunlara ilişkin bedeller dahil olacak şekilde hüküm kurulması da doğru değildir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.