Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14917 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12215 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, ....... Endüstri Meslek Lisesinin davalıdan elektrik hizmeti alan kamu kuruluşu olduğunu, Haziran 2011-Aralık 2011 ve Ocak 2012- Mart 2012 tarihleri arasındaki elektrik faturalarında haksız olarak kaçak kullanım bedeli ve dağıtım bedeli altında fazladan 6.794,53 TL tahsilat yapıldığını öne sürerek bu miktarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili husumet itirazında bulunarak şikayete konu fatura kalemlerinin bir idari işlem olan ... Kurul Kararı gereğince faturalara yansıtıldığını, müvekkili Şirketin tahsil ettiği bu kalem bedellerinin kanun, yönetmelik ve tebliğler çerçevesinde faturaya yansıtıldığını, müvekkili Şirketin yasal düzenlemeye uymak zorunda olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 3.013,75 TL kayıp kaçak bedeli ile 167,36 TL'nın ödeme tarihlerinden dava tarihine değin işlemiş faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3.013,75 TL kayıp kaçak bedeline dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Davacı; Haziran 2011-Aralık 2011 ve Ocak 2012- Mart 2012 tarihleri arasındaki elektrik faturalarında kaçak kullanım bedeli ve dağıtım bedeli altında fazladan 6794,53 TL tahsilat yapıldığını öne sürerek, bu miktarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedeli ve dağıtım bedelinin tüketiciden alınıp alınamayacağı hususundadır. Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Başka bir deyişle, kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 4'üncü maddesinin 2'nci fıkrasında Kurum'un "...bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten" sorumlu olduğu belirtilmektedir.Buna göre, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu elektrik faturalarında bulunacak ve ücretlendirilecek tarife unsurlarını belirleme yetkisine sahiptir. Kayıp-kaçak bedeli ve itiraza konu diğer kalemler Kurumun Kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde ve Kanunun temel amaçlarına uygun şekilde belirlediği bir bedeldir. Söz konusu bedeli belirlemek üzere alınan Kurul Kararı Kurumun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı niteliğe haizdir. Tarifelerin uygulanması, lisans sahibi şirketler bakımından yasal bir zorunluluktur. Lisans sahibi şirketler, tarifeyi değiştiremeyeceği gibi, tarifede yer almayan bir bedeli de tahsil edemez veya düzenlenen tarifeler kapsamında belirlenmiş bir bedeli de tahsil etmeme gibi bir davranışta bulunamazlar.Bu nedenle, perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketlerinin tarifeleri uygulayıp uygulamama ve kayıp-kaçak bedelini tahsil edip etmeme gibi bir insiyatifi bulunmamaktadır. Tarifelere uyma yükümlülüğünün bir gereği olarak kayıp-kaçak bedeli dağıtım bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve sayaç okuma bedeli, perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer almaktadır.4628 sayılı Kanunun 6352 sayılı Yasanın 64.md. ile değiştirilen 12.maddesinde Kurulun yaptırım kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde dava açılabileceği, kurul kararlarına karşı açılan her türlü davanın öncelikli işlerden sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm çerçevesinde kurul kararlarının iptali için Danıştay'a başvurmak her zaman mümkündür.O halde, tarifeye ilişkin kurul kararı iptal edilmediği sürece geçerliliğini koruyacağı gözönünde bulundurularak davanın reddi cihetine gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yukarıdaki gerekçelerle davanın kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.