Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14905 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17412 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : MALATYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/07/2014NUMARASI : 2013/450-2014/1097Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalının mesken elektrik abonesi olmaksızın kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, tahakkuk ettirilen bedelin tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile takibin toplam 7.780,05 TL üzerinden devamına karar verilmiştir. Hükmü, taraflar temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.Somut olaya gelince; davalı görevlileri tarafından düzenlenen 10.08.2003 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağında davacının sayacı söküp doğrudan bağlantı yaparak kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Bu tutanağa istinaden kaçak elektrik tahakkuku yapılmıştır. Mahkemece yargılama sırasında bilgisine başvurulan hukukçu bilirkişinin raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Bilirkişi, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre ayrıca hesaplama yapmamış, davacı kurum tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelini aynen benimseyip, sadece işlemiş faiz hesabı yapmıştır. Rapor düzenleyen bilirkişinin kaçak elektrik tüketim bedeli hesabı konusunda uzman olmadığı, bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Uzman bilirkişi tarafından, davalının ödemesi gereken elektrik bedelinin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekir.Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek, takibe konu toplam bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre ayrıca ve denetime elverişli olarak hesaplanması için rapor alınarak, davacı kurumun talep edebileceği alacağın belirlenmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.