Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14892 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16982 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davalının Plaj yolu 3/1 .../... adresinde faaliyette bulunan ... Eczanesi sahibi ve ... Müdürü sıfatı ile yapmış olduğu Eczane sözleşmesine göre, eczane, davacı kurumun sigortalısı ve hak sahiplerinin 5510 sayılı Yasa çerçevesinde bedeli davacı kurum tarafından karşılanan ilaçları sağlamakta, davacı kurumunda eczanenin bu kapsamda fatura karşılığı olarak gerçekleşen alacaklarını karşılamakta iken, davacı kurumca yapılan 2009 Haziran dönemi otomasyon eczane hakediş ödemelerinde 11.06.2009 tarihinde meydana gelen sistemsel arıza nedeniyle davalının banka hesabına 38.473,93 TL yersiz ve mükerrer ödeme yapıldığını belirterek, yersiz ödenen bedelin 11.06.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; mükerrer ödemenin bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile 38,473,93 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;Mahkemece dava konusu alacak hakkında aldırılan ilk bilirkişi raporu ve ek raporlarında davalıya mükerrer bir ödeme yapılmadığı belirtilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; davacı kurum tarafından davalının bankasına gönderilen havale tutarlarının doğru olup olmadığının belirlenebilmesi için ... ... ve ... Şubesi nezdindeki davalıya ait mevduat hesaplarının 01.01.2007 ile 31.12.2009 tarihleri arasındaki hareketleri gösteren hesap ekstrelerinin celbinin gerektiği, ayrıca icra dairelerine davalı adına ödemeler yapıldığı yönündeki davacı iddiasının icralara yapılan ödemeleri gösteren somut belgeleri ibraz etmediğinden bu belgelerin ibraz edilmesi gerektiği kanaatine varıldığı, mahkemece, davacı tarafından CD olarak verilen dökümlerin kabul edilmesi durumunda ise, davacı tarafından davalıya 15.06.2009 tarihinde 38.473,93 TL yersiz ödeme yapıldığının kabul edilmesi gerektiğini, yersiz ödeme ile dava tarihi arasındaki yasal faizin de 3.348,81 TL olarak hesaplandığını, bu şekilde, davacının, davalıdan dava tarihi itibariyle ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak alacağın ana para ve faiz olmak üzere toplam 41.822,74 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.Mahkemece, her ne kadar ilk bilirkişi raporu ve ek raporları bakımından davalı eczacıya mükerrer bir ödeme yapılmadığı belirtilmiş ise de sonradan temin edilen heyet raporu, tüm ticari defterlerin dijital ortama aktarılarak incelenmesi ile elde edilmiş bulunduğundan hükme yeterli sayılmış bir üçüncü rapora ihtiyaç bulunmaksızın bu son rapor esas alınarak hüküm tesis edilmiştir.HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir.Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda getirtilmesi gerektiği belirtilen belgeler getirtilip incelenmemiş, ayrıca aldırılan her iki bilirkişi raporu arasında açık çelişki bulunup, bu çelişki giderilmemiştir.Bu durumda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda celbinin gerektiği banka hesap hareketleri ile davacı tarafından ibraz edilmesi gerektiği belirtilen belgeler getirtilip incelenmeden ve ayrıca önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifeti ile alınan iki rapordaki çelişkileri de giderecek biçimde rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken, birbiriyle çelişen raporlardan ikincisine itibar edilerek yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.