MAHKEMESİ : ÖDEMİŞ 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/05/2013NUMARASI : 2013/33-2013/318 Taraflar arasında görülen manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde, elektrik abonesi olup, 2012 yıl Haziran ayı içerisinde, faturanın ödenmemesi nedeni ile elektriğinin kesildiğini, borcun ödenmesine rağmen, aylar geçtiği halde elektriğin açılmadığını, bundan dolayı sıkıntı yaşandığını beyan ederek, 5000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davacının 19400 nolu mesken abonesi olduğu anlaşılmıştır. Bu husus taraflar arasında da ihtilaf konusu değildir. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı Yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. 4077 sayılı Yasanın 2. ve 3.maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı Yasanın uygulanması gerekmektedir. Öyle ise mahkemece, 4077 sayılı Kanunun 23. maddesi dikkate alınıp, uyuşmazlığın çözümünde Tütekici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek davaya Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılması gerekir iken yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir. Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.