MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİDava dilekçesinde 18.000,00 TL asıl alacağın 05.09.2000 tarihinden itibaren işlemiş faiziyle birlikte 98.256,33 TL'nin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile 133.008,91 TL'nin tahsiline dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı ve vek.Av.....geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı ve vekili gelmedi. Gelen davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 04.02.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde, harici sözleşme ile satın alınan taşınmaz için 05.02.2000 tarihinde (18 000 000 000 TL) para ödendiği halde yine sözleşme ile belirlenen sürede dairenin teslim edilmediği ileri sürülerek ödenen 18 000,00 TL'nin (05.09.2000 teslim tarihinden itibaren faizi ile) tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istenilmiştir.Davalı, yetki, görev ve zamanaşımı itirazı ile birlikte davanın esastan reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile 05.09.2000 tarihinde ödenen paranın denkleştirici adalet ilkesi gereğince belirlenen karşılığı olan 133 008,91 TL'nin tahsili cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Kural olarak, geçersiz sözleşmeye dayanılarak tarafların birbirlerine verdikleri şeyleri geri isteyebilmeleri sebepsiz zenginleşme (BK'nun 77 vd.maddeleri) hükümlerine göre mümkündür. Uyuşmazlığa (ve harici satıma) ilişkin olarak dayanılan 05.02.2000 tarihli sözleşme resmi biçimde yapılmadığından MK'nun 634.maddesi, TMK'nun 706.maddesi, BK.'nun 213.maddesi ve Tapulama Kanununun 26.maddesi uyarınca geçersizdir. O nedenle, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflara hak ve borç doğurmadığından taraflar geçersiz sözleşme uyarınca verdiklerini karşı taraftan isteyebilirler. Yine, hukuken geçersiz sözleşmeler sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı gözardı edilmemelidir. Ancak, somut olayda, davacı dava dilekçesinde ......İcra Müdürlüğünün 2010/5311 sayılı takip dosyasına vaki haksız itirazın iptalini talep etmiş olmasına rağmen, mahkemece; HMK'nun 26.maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesine aykırı olacak şekilde alacak davası olarak kabul edilerek denkleştirici adalet ilkesi gereğince bilirkişi tarafından belirlenen bedelin iadesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bundan ayrı olarak da, davalı senette yer alan rakamlarda tahrifat yapıldığını iddia ettiğine göre, konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.