Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14821 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11561 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : DERİNKUYU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/04/2014NUMARASI : 2013/118-2014/64Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalının kullandığı elektrik bedeline karşılık alacağının tahsili amacıyla Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 2012/386 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde bulunulduğunu, davalı tarafından haksız ve yersiz olarak itiraz edilerek takibin durduğunu, davalı tarafça yapılan itirazın iptali gerektiğini, ........ tesisat numaralı aboneliğin K. K. adına kayıtlı olduğunu, söz konusu aboneliği fiilen davalı tarafından kullanıldığını, aboneliğe ilişkin tutulan kaçak elektrik tutanaklarının davalı adına tanzim edildiğini, davalının kaçak elektrik enerjisi kullanıldığını ileri sürerek, davalının takibe vaki itirazının iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, duruşmada alınan beyanında; aboneliğin babasına ait olduğunu, sayacı kendisinin kullanmadığını, tutanağın tutulduğu tarihte babasının işi olması sebebi ile meyve ağaçlarını suladığı esnada mühür vurulduğuna dair tutanak olduğu söylenmesi üzerine tutanağı imzaladığını beyan etmiştir.Mahkemece; dosyada bir sureti mevcut 15/06/2012 tarih, 018033 seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağının davalı adına tutulmuş olduğu, kaçak kullanım sebebiyle oluşan elektrik bedelinden fiili kullanıcıyla birlikte abonenin de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 2012/386 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Somut olayda, mahkemece 15.06.2012 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağında kullanıcı olarak davalının isminin geçtiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir.HMK 266. maddesi hükmüne göre, genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkesin bilmesi gereken konularla hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konular dışında kalan ve çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Kural olarak bilirkişi raporu hakimi bağlamaz. Hakim raporu serbestçe taktir eder. Hakim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden dava konusu tutanaklar nedeniyle, davacının davalı taraftan isteyebileceği bedelin, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı karara göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.