Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14808 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9006 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı, davalı şirketlerin, düzenlediği faturalar ile kendisinden hukuka aykırı olarak kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim bedeli, trt payı ve bu bedeller üzerinden KDV adı altında fazladan ücret tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 7.000,00 TL nin işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar, tacir olan davacı şirketin, süresi içinde itiraz etmediği faturaların içeriğini kabul etmiş sayılacağını, ayrıca kayıp-kaçak bedelinin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; elektrik tüketim bedellerinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlendiği, kurul kararının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun bir düzenleyici işlemi olarak dağıtım şirketlerinin kurul kararlarına aykırılık teşkil edecek herhangi bir işlemde bulunamayacakları ve EPDK'nın düzenleyici işlemlerinin idari yargı denetimine tabi olduğu gerekçesiyle davanın idari yargının görevine girdiğinden dava şartı yokluğu nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı tarafça temyiz edilmiştir.Dava yersiz tahsil edildiği iddia edilen elektrik faturalarına yansıtılan kaçak kullanım bedeli, iletim, dağıtım bedeli ve sayaç okuma bedeli adı altında haksız tahsil edildiği iddia edilen bedellerin istirdadına ilişkin olup, uyuşmazlık özel hukuk ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava da; EPDK kararlarının kanuna aykırı olduğu iddia edilerek, kurul kararının iptali istenmediğine göre davaya bakmaya Adli Yargı görevlidir.Bu durumda mahkemece, davacı ve davalının tüm delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.