MAHKEMESİ : ARABAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/03/2015NUMARASI : 2014/165-2015/108Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin eşine ait olan ancak eşi öldüğü için müvekkilinin kullandığı ......... nolu elektrik abonesine fazladan fatura tahakkuk ettirildiğini, herhangi bir kaçak kullanım olmadan Tedaş görevlilerince kaçak tutanağı tutularak adına 16.838,22 TL kaçak faturası kesildiğini, müvekkili tarafından faturaya yapılan itirazın kabul edilmediğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını, bu sebeple davalı kuruma kaçak kullanım bedeli için tahakkuk ettirilen miktar kadar borçlu olmadığının tespitini, normal tüketim bedeli kadar borcu olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Yerel Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile, davacının kullandığı ......... numaralı abonelikten dolayı 4.431,00 TL borçlu olduğunun tespitine, bu miktarı aşan 12.407,22 TL'den borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, sözkonusu hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine 7.Hukuk Dairesinin 13.02.2014 tarih ve 2013/17405 E.- 2014/2122 K. sayılı kararı ile;"Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda davacının ihtilafsız dönemde (1998- 24.11.2004) kullandığı elektrik miktarı ile kaçak kullanım tahakkuku yapılan 24.11.2004- 17.10.2005 arası tüketim miktarları karşılaştırılarak ihtilaflı dönem tüketim miktarlarının geçmiş dönem tüketimlerine oranla normal çıkması nedeniyle ihtilaflı dönemde sayacın mühürleriyle oynanıp kaçak elektrik kullanılmadığı belirtilmiştir. Mahkeme de bu raporu esas alarak davanın kabulüne karar vermiştir.Dosya kapsamındaki delillerden, 17.10.2005 tarihli kaçak kullanım tutanağında Hatice Kayacı adına aboneliği bulunan sayacın mühürleri ile oynanmış olduğu gerekçesiyle sayacın söküldüğü belirtilmiş, sayaca ilişkin Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünce hazırlanan raporda "sayacın mühür tellerinin kırık olduğu, sayaçla oynamadaki maksadın mevcut endeksi düşürmek olduğu" açıklanmıştır. Her ne kadar, davacı hakkında dava konusu olay nedeniyle açılan ceza davasında başkaları tarafından da ve harici etkenler sonucunda mühür telinin kırılma ihtimalinin bulunduğu, sanığın cezalandırılmasını gerektirir kesin deliller olmadığı gerekçesiyle, beraat kararı verilmiş ise de, bu beraat kararı B.K.'nun 53.maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayıcı değildir. Sonuçta davacının kullanımı ve kontrolü altında abonelik kaydı bulunan elektrik sayacının mühür tellerinin kırılmış olduğu sabit olup, bu durum tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmıştır. O halde, davacının eyleminin kaçak elektrik kullanımı olarak kabulü ile tüketim bedeli konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak, kapsam belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekir.Anılan yön gözetilmeden istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda davanın kabulü ile, Davacının kullandığı ......... numaralı abonelikten dolayı davalı kurumun 08/12/2005 fatura tarihli ve .......... fatura nolu kaçak bildirimden davalı kuruma 4.431,00-TL. borçlu olduğunun tespitine, bu miktarı aşan 12.407,22 TL'nin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, sözkonusu hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 29.05.2014 tarih ve 2014/1113 E. 2014/8549 K. sayılı kararı ile, "Mahkemece; bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, davacının borçlu olduğu miktarın tespiti için bilirkişiden rapor alınmıştır. Elektrik Mühendisi bilirkişi tarafından tanzim edilen ve hükme esas alınan raporda, kaçak kullanım süresi davacının yargılandığı ceza dosyasında alınan ziraat bilirkişi raporuna göre ekilen pamuk ürününün sulama süresi dikkate alınarak 92 gün olarak tespit edilmiş, yönetmelik gereği bu sürenin 90 günü geçemeyeceği tespiti ile 90 gün üzerinden kaçak tüketim bedeli hesaplanmıştır.İdare tarafından kaçak tüketim bedeli hesaplanırken, sayacın bir önceki mevsim sonu 24.11.2004 tarihi itibariyle okunan değeri ile kaçak tespit tarihi arasındaki 328 gün arasındaki süre dikkate alınmış, hükme alınan bilirkişi raporunda ise 90 gün alınmıştır.Kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 21.03.2003 günlü 122 sayılı kararının “Süre” başlıklı bölümünde;1) Bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapmış olan müşteriler için kaçak elektrik enerjisi kullanma süresi; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak alınır.Bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullandığının doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak kullanımın başlangıç tarihi itibariyle geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. Bu dönemdeki faturalar tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınarak gecikme zammı alınmaksızın düzenlenir.2) Bağlantı anlaşmasının ve perakende satış sözleşmesinin birinin veya her ikisinin de imzalanmamış olması halinde kaçak elektrik enerjisi kullanma süresi; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süredir.Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün alınır." hükmünü ihtiva etmektedir.Hal böyle olunca; mahkemece, öncelikle yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, her bir kaçak elektrik tutanağı için talep edilen kaçak elektrik bedelinin ayrı ayrı yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne, davacının kullandığı 001854 numaralı abonelikten dolayı davalı kurumun 08/12/2005 fatura tarihli ve 102030 fatura nolu kaçak bildirimden davalı kuruma 2.379,65 TL borçlu olduğunun tespitine, bu miktarı aşan 14.458,57 TL'nin borçlu bulunmadığının tespitine, karar verilmiş, sözkonusu hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, davacı abone hakkında davalı kurum tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı ve bu tutanak doğrultusunda tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeli yönünden, davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verildiğine göre bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılarak sonucu dairesinde hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bozma kararına uyulduğu halde, gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.Dairemizce verilen ve yukarıda anılan ilk ve 2. bozma ilamında; 17.10.2005 tarihli kaçak kullanım tutanağında Hatice Kayacı adına aboneliği bulunan sayacın mühürleri ile oynanmış olduğu gerekçesiyle sayacın söküldüğü belirtilmiş, sayaca ilişkin Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünce hazırlanan raporda; "sayacın mühür tellerinin kırık olduğu, sayaçla oynamadaki maksadın mevcut endeksi düşürmek olduğu" bu cihetle davacı hakkında kaçak elektrik enerjisi tüketimi nedeniyle Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmüne göre hesaplama yapılması gerektiğinin kuşkusuz olduğu, talep edilen kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması gerektiği, açıkça belirtilmiştir.Bozma ilamı sonrasında, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda ise; Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda bir işlem yapılmamış, davacının kaçak elektrik kullanmadığı görüş ve kanaatiyle, normal elektrik tarifesi üzerinden davaya konu bedel hesaplanmıştır.Kaçak elektrik tespit tutanağı aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerden olup, aksi de ispat edilmedikçe, doğru olduğunun kabulü gerekir.Hal böyle olunca; mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararı gözönüne alınmalı ve bozma ilamı doğrultusunda, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek, talep edilen kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması gerekirken, bozma ilamında belirtilen gerekçeleri karşılamayan, yetersiz bilirkişi heyeti raporuna dayanılarak, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir."SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.