MAHKEMESİ : DENİZLİ 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 14/05/2014NUMARASI : 2013/521-2014/347Taraflar arasındaki ziynet eşyası iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldüY A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; tarafların davalının kusurlu hareketleri nedeniyle Denizli 1. Aile Mahkemesinin 19/04/2013 tarih 2012/369 Esas- 2013/288 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, tarafların düğün törenlerinde davacıya 10 adet 22 ayar 3 burmalı bilezik olmak üzere pek çok takı takıldığını, evlenmelerinden bir süre sonra davalının müvekkile düğünde takılan ziynetlerden 6 adet 22 ayar 3 burmalı bileziği daha sonra mutlaka geri vereceğini ifade ederek, borç olarak istediğini, davalının bu bilezikleri bozdurarak üzerine para ekleyerek araba aldığını, davacıdan alınmış olan 6 adet 22 ayar 3 burmalı bileziğin aynen iadesine, olmadığı takdirde ziynetlerin gramajları bazında icra infaz tarihindeki tutarının yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; davacı tarafından açılan davayı kabul etmediklerini, davacı tarafın araç alımı için verdiğini ileri sürdüğü altınlarla ilgili ayrıca altın davası açtığını, davacı tarafın bu iddialarının doğru olmadığını, davacı tarafın altınların tamamını yanında götürdüğünü, ayrıca Denizli 3. Aile Mahkemesinin 2013/527 Esas sayılı dava dosyası ile altın alacak davası açmasının davacı tarafın samimiyetten uzak olduğunu gösterdiğini, davanın haksız olması nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüyle; her biri 29,80 gr ağırlığında 22 ayar 6 adet bileziğin infaz tarihindeki bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmolunmuş; sözkonusu hüküm davalı vekilince temyiz olunmuştur. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.1-) Davacı vekili; dava dilekçesinde altınların gramajına ilişkin herhangi bir açıklamada bulunmamış yerel mahkemece davacıdan bu hususun açıklattırılması istenmiş; davacı sözkonusu izahat istemi üzerine alınan beyanında her bir bileziğini 29,80 gr. ağırlığında olduğunu ifade etmiştir .Yerel mahkemece bu yönde tanık beyanları alınarak ve dosya içeriğindeki fotoğraflar değerlendirilmek suretiyle dosyanın bilirkişiye tevdiiyle; taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınmak suretiyle hüküm tesisi gerekirken; salt davacı beyanlarına dayalı olarak her bir bileziğin 29,80 gr ağırlığında olduğunun kabulüyle 22 ayar 6 adet bileziğin infaz tarihindeki bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmolunması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-)Davacı temyiz istemine konu iş bu yargılama dosyasında; ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde dava konusu ziynetlerin gramajları bazında icra infaz tarihindeki tutarının yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüyle; her biri 29,80 gr ağırlığında 22 ayar 6 adet bileziğin infaz tarihindeki bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmolunmuş; aynen iade talebine ilişkin olumlu veya olumsuz bir karar alınmamıştır Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297.maddesi (HUMK.388.md), hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir. . O halde, yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü mahkemece, aynen iade talebi yönünden olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, karar verilmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3-) 2 nolu bentdede arz ve izah kılındığı üzere; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297.maddesi (HUMK.388.md), hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir.Mahkemece, davanın kabulüyle; her biri 29,80 gr ağırlığında 22 ayar 6 adet bileziğin infaz tarihindeki bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmolunmuştur. Yerel mahkemece, aynen iadenin mümkün olmaması halinde, sözkonusu ziynet eşyalarının dava tarihindeki değerine hükmolunması gerekirken, HUMK'nun 388 ve HMK.'nun 297.maddesine aykırı infazda tereddüt oluşturacak şekilde her biri 29,80 gr ağırlığında 22 ayar 6 adet bileziğin infaz tarihindeki bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.