Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14753 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12133 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; taraflar arasında görülen boşanma davası ile birlikte müşterek çocuklar lehine hükmedilen aylık 100'er TL'den toplam 200 TL iştirak nafakasının artırılarak, aylık 500'er TL'den toplam 1.000 TL'ye çıkartılması talep edilmiştir.Mahkemece, yapılan sosyal ve ekonomik araştırmasında davalının berber dükkanından başka geçim kaynağının olmadığı, buradan eline geçen net aylık kazancın, vergi kayıtlarına göre ödemiş olduğu vergi miktarı da dikkate alındığında asgari ücretin altında kaldığı, davalının maddi durumunda bir artışın meydana gelmediği, ekonomik durumunun iyileşmediği, insanca yaşama şartları dikkate alındığında davacının davasının kabulü halinde davalının muhtaç duruma düşebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli ve gelirleri de dikkate alınır.Hâkim, nafaka takdirinde; tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, gelirleri arasındaki bir oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir.TMK. mad. 176/4 hükmüne göre ''Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Aynı şekilde 331.madde uyarınca; "durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır."Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir.Hakkaniyet bir bakıma adaleti deyimler. Fakat; sevgi, anlayış ve hoşgörü duygularıyla paylaştırıcı ve denkleştirici davranmak, adaletli davranmaktan daha başka ve daha ileride bir anlam taşır.Tarafların, 16.12.2005 tarihli kararla boşandıkları ve velayeti anneye verilen 1996 ve 1998 doğumlu müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 100'er TL'den toplam 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, iş bu davanın 23.08.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.O halde mahkemece; küçüklerin ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alınıp, uygun miktarda artırım yapılarak nafaka takdir edilmesi gerekirken, aksi yazılı düşüncelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.