Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14738 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11685 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : GİRESUN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/05/2014NUMARASI : 2013/255-2014/126Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı, 16.08.2005 tarihinde davalıların murisinden satın aldığı evin, Giresun 2.Asliye Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda; "Temlik tarihinde davalıların murisinin hukuki ehliyete haiz olmadığı” gerekçesiyle tapusunun iptali ile davalılar adına tesciline karar verildiğini, bu nedenle taşınmazın değeri kadar zarara uğradığını ileri sürerek, fazlası saklı kalmak kaydıyla, taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri ile bina için yaptığı restorasyon bedelinin tahsilini talep etmiştir. Harca esas değer olarak 60.000 TL gösterilmiştir.Davalılar; davacının, murisin akıl hastalığından yararlanarak hiçbir bedel ödemeden, taşınmazı satın aldığını, yapılan satışın geçersiz olduğunu, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 31.091,73 TL satış bedeli, 19.303,54 TL restorasyon bedeli olarak toplam 50.395,27 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmiş, söz konusu karar Dairemizin 14.03.2013 tarih 2013/1801 Esas- 2013/4354 Karar sayılı ilamıyla “taraflar arasındaki satım akdi, temlik tarihinde davalının hukuki ehliyete haiz olmaması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 15. maddesi ile Borçlar Kanununun 19-20. maddeleri ve 28.07.1941 gün ve 4/21 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, mutlak butlanla batıl olduğundan, baştan beri geçersizdir. Davacı, geçersiz sözleşmeye dayanarak, sadece ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. O halde, mahkemece; geçersiz satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin, taraflardan tüm delilleri sorulmak suretiyle tespiti ile, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sözleşme mutlak butlanla batıl olduğu halde, sözleşmenin resmi akit tablosunda belirtilen satış değeri esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı olarak; davacının yaptırmış olduğu restorasyon masraflarının ise davacıya devredilen tapu kaydının iptal edilerek davalılar adına tescil edildiği, Giresun 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleştiği 10.11.2010 tarihi esas alınarak belirlenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme restorasyon masrafları yönünden satış tarihinin esas alınması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozma konusu yapılarak ilgi yargılama dosyası yerel mahkemeye iade edilmiştir. Söz konusu bozma ilamı üzerine, dosyanın gönderildiği yerel mahkemece; bozma ilamına uyulması yönünde karar alınmış; bozma ilamı üzerine yapılan yargılama neticesinde; taraf delillerinin sorulduğu, restorasyon masrafları yönünden rapor alındığı görülmekle; davanın kısmen kabulü ile, 14.000,00 TL satış bedeli ve 27.403,47 TL restorasyon bedeli olmak üzere toplam 41.403,47 TL nin 10.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir (HMK.md.190). 6100 sayılı HMK.'nun 225 ve devamı maddelerinde belirtildiği üzere, yemin taraflardan birinin, bir vakıanın doğru olup olmadığı hakkında beyanda bulunmasıdır. Bir vakıanın doğru olup olmadığına yemin edilirse, artık o vakıa hakkında başka delil gösterilmesine gerek yoktur. O vakıanın doğru olup olmadığı davada kesin olarak ispat edilmiş olur. Bu anlamda, yemin delili kesin bir delildir.Davacı taraf dava dilekçesinde ve 30.05.2014 tarihli hüküm celsesinde yemin deliline dayanmıştır. Bozma ilamında belirtildiği üzere geçersiz sözleşmeye dayanarak, davacı tarafına sadece ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebileceği, mahkemece geçersiz satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin, taraflardan tüm delilleri sorulmak suretiyle tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. O halde; mahkemece dosyaya toplanan deliller ve yemin delili değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.