Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14713 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11806 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmiş ise de, duruşma için pul bulunmadığından ve HUMK.nun 438.maddesi gereğince koşulları oluşmadığından duruşma talebinin reddine karar verildi. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların kardeş olduklarını, ortak muris olan annelerinin 12.07.2011 tarihinde vefat ettiğini, murisin 07.07.2011 tarihinde kanser tedavisi için hastaneye yattığını, bu sırada bankadaki tüm parasını çekip davalı ...'ye (kendisini Tıp Fakültesi'nde tedavi ettirmesi amacıyla) verdiğini yanında refakatçi olarak kalan davacılardan ....'e beyan ettiğini, oysa murisin yürüyemediği gibi gözlerinin de iyi görmediğini, çeşitli hastalıkları olduğunu ve aklınında ara sıra gelip gittiğini, iyileşme ümidi olmadığı halde davalı tarafından kandırılarak hastaneye yatırıldığını, bankadaki bu para kardeşlerine kalmasın diye annesine çektirildiğini iddia ederek, muris ....'ye ait olan 104.770,10 TL'den davacıların payına düşen 34.923'er TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili lehine davaya konu nakit kazandırmanın yapılmadığını, bunun yanında murisin de medeni hakları kullanabilme hakkına ve kendisine ait paralarda her türlü tasarruf hakkına sahip olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 33.000TL'nin davalıdan alınarak davacı ...'a ve yine 33.000TL'nin davalıdan alınarak davacı ...'e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda dosya arasında bulunan.... Bankasına ait 20.06.2011 tarihli banka dekontuna bakıldığında; muris .. ....'ün hesabından 104.770,10 TL'yi bizzat kendisinin çektiği ve dekont üzerinde imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Dinlenen davacı tanıklarından ... ... ve .. ... da bizzat murisin kendisinden, parayı çekerek davalı ...'ye verdiğini duyduklarını beyan etmişlerdir. Şu durumda murisin yaptığı tasarruf Borçlar Kanunu 234. ve devamı maddeleri anlamında 'bağış' olarak kabul edilmelidir. Bunun yanında; murisin ölmeden önce akli melekelerini yitirdiği ve bu nedenle sağlıklı bir bağışlama iradesinin bulunmadığına ilişkin herhangi bir bilgi ya da sağlık raporu da bulunmadığı düşünüldüğünde, murisin sağlığında malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunması mümkün ve yapılan bağış da geçerli bir bağıştır. O halde, bağışa ilişkin Borçlar Kanunu hükümleri (BK.234.md vd.) ile Türk Medeni Kanunundaki “Tasarruf Özgürlüğü başlıklı” 505 ve devamı maddeleri gözetilerek dava konusu uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir.Mahkemece, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.