MAHKEMESİ : BATMAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/06/2014NUMARASI : 2013/727-2014/370Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili dilekçesi ile; Batman İli Beşiri İlçesi ......Köyü .....Mezrasında elektrik tellerinin birbirine değmesi sonucu çıkan kıvılcımdan dolayı, 18.08.2013 tarihinde yangın çıktığını ve çıkan yangın sonucunda da müvekkillerine ait yaklaşık 40 dönümlük fıstık bahçesi ve bağın tamamen yandığını, Batman Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/106 D.İş dosyasından yangın çıkış nedeni ile zarar miktarının tespitinin yapıldığını iddia ederek, müvekkillerinin uğradığı 348.670 TL zararın, hakkın doğum tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, söz konusu hatlarda müvekkili şirketin ve yüklenici firmanın gerekli bakım ve onarım çalışmalarını düzenli olarak yaptıklarını, bu olayda müvekkili şirkete yüklenecek herhangi bir kusur ve ihmal bulunmadığını, yangının gündüz saat 12:00'da çıktığını, herhangi bir yangın ihbarının da yapılmadığını, akşam saat 22:00 sıralarında yapılan kontrolde elektrik hatlarında ve trafo panosunda yangına sebebiyet verecek hiç bir arızanın olmadığının ve yangına biçilmiş tarlada anız yakma sonucu çıktığının tespit edildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 244.069 TL tazminatın olay tarihi olan 18.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin tüm davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;Somut olayda, dosya arasında bulunan 18.08.2013 tarihli yangın raporunda; .....Köyü ..... Kenarı anız tarlasındaki elektrik enerji hattında sert rüzgarın etkisiyle tellerin birbirine çarpmasıyla oluşan kıvılcımlardan yangının başladığı, anız tarlasından başlayarak fıstık ekili alana doğru yangının devam ettiği belirtilmiştir. 18.08.2013 tarihli jandarma tutanağında yangının muhtemel çıkış nedeninin tespit edilemediği belirtilmiş, 24.08.2013 tarihli olay yeri bilirkişi tespit tutanağında ise; yangının başlama nedeni,.... ENH'ndan gelen samanlı çay kenarı 150 KVA'lık trafodan çıkan 3 faz bir nötr alçak gerilim şebekesi...... no.lu direk ile .... no.lu direkler arasında tahminen orta noktadan B9 no.lu direğe daha yakın ve yolun alt kenarında iletkenlerin birbirine rüzgardan dolayı temasından bir elektrik arkının meydana geldiğinin iletkenler arasındaki temas noktasındaki karartıdan da anlaşıldığı belirtilmiştir. Buna karşın; 18.08.2013 tarihli davalı D.. D.. ekibi tarafından tutulan tutanakta ise; elektrik hatlarından ya da trafo panosundan yangına sebebiyet verecek hiçbir arızanın olmadığı ve yangının biçilmiş tarlada anız yakma sonucu çıktığının tespit edildiği belirtilmiştir.Buna göre; yangının çıkış nedenine ilişkin birbiriyle çelişkili tutanaklar olmasına karşın, mahkemece bu hususta yeniden bilirkişi raporu almadan Değişik İş tespit raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.O halde mahkemece; gerekirse mahallinde keşif yapılarak, öncelikle yangının çıkış noktasının tespit edilmesi (anız, yol kenarı ya da direk altından mı başladığı) ardından yangına davalıya ait elektrik tellerinin neden olup olmadığı konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekmektedir. Davaya konu yangına davalıya ait elektrik tellerinin neden olduğu tespit edilmesi halinde, davaya konu taşınmazların davacılar adına kayıtlı olmadığı, Hazine adına kayıtlı olduğu ve davacıların fuzuli şagil oldukları gözönünde bulundurularak, zarar miktarının tespiti zorunludur.Bundan ayrı olarak, zarar miktarının tespiti hususunda davacıların davaya konu zararın doğmasında ya da artmasında herhangi bir kusurları olup olmadığı da uzman bilirkişiler tarafından değerlendirilmeli, kusurlu oldukları tespit edilirse, hesap edilecek zarar miktarından kusur oranında indirim düşünülmelidir.Tüm bu hususlara dikkat edilmeden, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yukarıdaki gibi hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.