Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14700 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7479 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : TARSUS 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 12/09/2013NUMARASI : 2012/68-2013/502Taraflar arasında görülen tedbir nafakasının arttırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların 1988 yılında evlenmelerine rağmen uzun süredir ayrı yaşadıklarını Tarsus Aile Mahkemesi'nin 31.10.2006 tarih ve E.2006/234-K.2006/665 sayılı kararı ile müvekkili ve müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasının yükseltildiğini ancak bu nafakanın yetersiz kaldığını ve ihtiyaçları karşılamadığını belirterek, davacı için bağlanan 150 TL nafakanın 400 TL'ye müşterek çocuk için ödenen 75 TL nafakanın 200 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vasisi cevap dilekçesinde; davalının şizofren hastası olduğunu davacının davalıyı bırakıp gittiğini ve bakmadığını, davalıya hasta olması sebebiyle ailesi tarafından bakıldığını, ailesinin muhtaç durumda olduğu ve davalının da çalışmadığını, hastane raporlarına göre kendisini temsil edecek durumunun olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı yararına Tarsus A.M'nin 31.10.2006 tarih ve 2006/234-K.2006/665 sayılı kararı ile hükmedilen aylık 150 TL tedbir nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 150 TL arttırılarak aylık 300 TL'ye yükseltilmesine; müşterek çocuk Ümran için takdir edilen 75 TL tedbir nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 125 TL arttırılarak 200 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine konunda öngörülen önlemleri alır. Aynı Yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır. Dosya içeriğine göre; davacının ev hanımı olduğu, çocuğu ile birlikte babasına ait evde kira ödemeden ikamet ettiği; davalının ise malulen SSK emeklisi olduğu, 600 TL maaş aldığı, ailesi ile birlikte yaşadığı, şizofren hastası olduğu, anlaşılmaktadır.Yukarıdaki açıklamalar ışığında tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, tedbir nafakasının niteliği, davalının tespit edilen gelir durumu, nazara alındığında davacı kadın için hükmedilen nafaka artış miktarı fazla olup, Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiştir. Bu itibarla davalı vasisinin temyiz itirazları yerinde görülerek hükmün bu kısım bakımından bozulması gerekmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; davacının giderleriyle ve nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde, hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.