Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14693 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17720 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 08/07/2014NUMARASI : 2013/240-2014/200Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; davalının ticarethane statüsü ile abonelik sözleşmesi imzalayarak elektrik kullandığı ancak tahakkuk eden ve faturalandırılan kullanım bedellerini ödemediğini iddia ederek, fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptalini istemiştir.Davalı vekili duruşmada verdiği beyanla; takip dosyasındaki itirazları tekrar ettiklerini, alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacı kuruma borçlu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kabulüne, İstanbul 36.İcra Müdürlüğü'nün 2010/36014 E.sayılı takip dosyasında davalı tarafın borca itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;Somut olayda; davalı aleyhine, abone olduğu işyerine ait elektrik faturalarının tahsili amacıyla icra takibi başlatılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen dava konusu aboneliğe ilişkin sözleşmenin; tek yanlı, idarece önceden hazırlanmış, standart, iltihaki nitelikte bir sözleşme olduğu belirgindir. Ancak; taraflar arasında bulunan bu sözleşmede fatura bedelinin ödenmemesi durumunda gecikme zammı ile birlikte tahsil edileceği düzenlenmemiştir.Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24.maddesinde; "Zamanında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin hususlar; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında düzenlenir.Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir.Perakende satış sözleşmesinde belirlenen gecikme faizi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammını aşamaz..." hükmü öngörülmüştür.Görüldüğü üzere; iltihaki nitelikteki davaya konu abone sözleşmesinde, ödemelerde gecikme olması halinde fatura bedeline 6183 sayılı yasada belirlenen gecikme zammı uygulanacağına dair açık ve anlaşılır bir ifadeye yer verilmemiştir. Bu durumda davalı şirket ancak bu konuda bir kararlaştırmanın bulunduğunu ispat ettiği taktirde dava konusu ödenmeyen fatura bedeli alacaklarına 6183 sayılı yasada öngörülen oranlarda gecikme zammı uygulanmasını isteyebilir, aksi durumda ise, fatura bedellerine son ödeme tarihlerinden itibaren ancak yasal faiz uygulanmasını talep edebilecektir.Hükme esas alınan 23.05.2014 havale tarihli bilirkişi raporuna bakıldığında; borç aslının 413,59 TL, gecikme zammının 1.254,29 TL, KDV'nin 225,77 TL olmak üzere toplam 1.893,65 TL olarak belirlendiğini görülmektedir.Hal böyle olunca; yerel mahkemece öncelikle, yukarıda belirtilen yönetmelik hükmü uyarınca, taraflar arasındaki sözleşmede 6183 sayılı yasanın uygulanacağı belirtilmediğinden, tarafların tacir olduğu da göz önünde bulundurularak asıl alacağa avans faizi uygulanması hususunda yeniden bilirkişi raporu alınmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.