Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1469 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9086 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : OSMANİYE AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 28/01/2014NUMARASI : 2013/383-2014/85Taraflar arasında görülen ziynet alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, tarafların boşandıklarını, davacıya düğün sırasında takılan 4 adet Adana burma bilezik ve altın setin, evlilik birliği içinde davalı koca tarafından bozdurulduğunu ve bir daha da davacıya verilmediğini beyan ederek, 20.000 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının bedelinin tahsili talebine ilişkindir.Medeni Kanun madde 6 gereğince "Kural olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür."Davacı, ziynetlerin davalı koca tarafından bozdurulduğunu, bedellerinin banka hesabına yatırıldığını, sonrada çekildiğini iddia etmekte, bu iddasının ispatı yönünden de, kuyumcudan alınan ve kuyumcu çalışanının imzasını taşıyan bir belgeye (kartvizit) ve taraflar adına müştereken açılmış banka hesabına ilişkin belgeye dayanmaktadır. Davacı, MK.m. 6 gereğince iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.Davacı tarafın iddiasını ispat hususunda dayandığı belgelerin incelenmesi neticesinde; dosyaya sunulan kartvizitte dava konusu ziynetlerin davalı tarafından bozdurulduğunun yazılı olduğu, ancak kartta yazılı tarihin (27.1.2008) pazar gününe denk geldiği ve pazar günü de kuyumcunun kapalı olduğu, kartviztte imzası bulunan işçinin, tanık olarak alınan ifadesinde, böylesi kartları istek üzerine, talep edene verdiklerini belirttiği, görülmüştür.Davacının diğer delili olarak dosyaya sunulan, taraflar adına açılmış müşterek hesaba ilişkin banka kayıt fotokopisinin incelenmesinden ise; bu müşterek hesabın 28.01.2008 tarihinde, yani kartın verildiği tarihten bir gün sonra açıldığı, 04.03.2008 tarihinde devir bakiyesi olarak 7.000 TL'nin görüldüğü, bu paranın 13.05.2008 tarihinde hesaptan çekildiği anlaşılmıştır.Dosyadaki tanık beyanına göre, bu kartvizitin isteyen herkes tarafından alınabileceği ve ortak hesap tarihinden bir gün önceki tarihin kartvizitte altınların bozdurulma tarihi olarak yer alması karşısında, davacının iddiasını ispat için dayandığı delillerin geçerliliği konusunda tereddüt hasıl olmuştur.Bu itibarla; mahkemece öncelikle, davalı tarafın isticvabına karar verilerek, müşterek hesaba yatan 7.000 TL'nin neyin karşılığı elde edildiği konusunda davalının beyanının alınması, ardından ilgili bankadan müşterek hesaba paranın kimin tarafından yatırıldığı ve kimin tarafından çekildiğini sorulup tespit edilmesinin ardından, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.