Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14651 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12228 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : VAN AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 30/10/2014NUMARASI : 2012/508-2014/424Taraflar arasındaki nafaka ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili davacı ile davalının bir süre imam nikahlı olarak birlikte yaşadıklarını, davalının bu ilişkinin başında güven verici davranışları ile davacıyı, kendisi ile evleneceğine inandırdığını ve tarafların bu birlikteliklerinden bir çocukları olduğunu, davacının bu çocuğu tanıma sureti ile nüfusuna kaydettirdiğini, bir süre sonra davacı müvekkilinin, davalının evli ve üç çocuğu daha bulunduğunu öğrendiğini, müşterek çocuğun doğumundan kısa bir süre sonra da davalının ortadan kaybolduğunu ve davacı ile müşterek çocuğu arayıp sormadığını belirterek, müşterek çocuk için dava süresince aylık 400 TL tedbir, dava sonucunda ise aynı miktar iştirak nafakasına, davacı için ise 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili duruşmadaki beyanında ise; müvekkili davacı için ayrıca aylık 400 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; tarafların birlikteliklerinden bir çocukları olduğunu, davacının ilişkinin başından itibaren davalı müvekkilinin evli olduğunu bildiğini, hatta müvekkilinin resmi nikahlı eşinin de bu ilişkiden haberdar olduğunu, müvekkilinin davacıya Van'da ayrı bir ev tuttuğunu ve davacının orada yaşadığını ancak davacının Van'a geldikten bir süre sonra müvekkili davacıyı terk ettiğini ve onu istemediğini bildirerek bu ilişkiyi bitirdiğini, müvekkilinin talep edilen nafakayı ve manevi tazminatı ödeyecek gücü olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının kendisi için talep etmiş olduğu manevi tazminat ve nafaka isteminin reddine, müşterek çocuk için ise aylık 300 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Somut olayda davacı taraf, müşterek çocuk için tedbir nafakası, kendisi için ise manevi tazminat isteminde bulunmuş olup, mahkemece, 17/12/2012 tarihli duruşmada davacının manevi tazminat isteminin iş bu dosyadan tefrikine karar verildiği ve bu talebin Van Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/187 Esas sırasına kaydedildiği, buna karşın hükümde davacının manevi tazminat talebi ile ilgili hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297.maddesi (HUMK.388.md), hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir.Mahkemece, ara kararı ile tefrikine karar verilen manevi tazminat istemi hakkında infazda tereddüte yol açacak şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.