Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14637 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10449 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, mülkiyeti davalı tarafa ait olan 31 parselde kayıtlı taşınmazın zemin üstü 2. katının, tamamlandıktan sonra tapusunun verileceği inancı ile davacı tarafından tüm masrafları karşılanmak suretiyle yaptırıldığını, tapu devrinin talep edilmesine rağmen davalının buna yanaşmadığını belirterek davacı tarafından yaptırılan tespit sonucu belirlenen 56.458,24 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; taraflar arasında, evin tapusunun verileceğine dair bir anlaşma yapılmayıp sadece yapılan imalatlar karşılığında davacının kira vermeden taşınmazda oturmasına izin verildiğini, dava konusu evin davalı tarafından yaptırılıp davacının bu 2. kattaki dairenin kapı, pencere, yer döşemeleri...vs yaptırdığını ayrıca davacının uzun süreden beri ve halen taşınmazda bedelsiz ikamet ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 49.161,13 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Davada, dava konusu taşınmaza davacı tarafından yapılan faydalı ve zorunlu masrafların tamamının, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalıdan tahsili talep edilmektedir.Uyuşmazlık, taşınmazın davacı tarafından dava tarihine kadar kullanılıp kullanılmadığı ve iade borcunun kapsamı noktasında toplanmaktadır.02.02.1991 gün, 1990/1 E-1991/1 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden çok önce yapılan ve davacı tarafından kullanılarak yararlanılan giderler nedeniyle, sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalının) bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur.Buna göre, giderlerin yapıldığı tarih itibariyle değil, taşınmazın fiilen davalı tarafa teslim edildiği gün itibariyle sebepsiz zenginleşme miktarı, iade anındaki değeri gözetilerek belirlenmelidir.Dosya kapsamından; davalı tarafından davacıya gönderilen 09.07.2010 tarihli ihtarname ile (eldeki dava açıldıktan sonra) dava konusu 2. kattaki mesken üzerindeki müdahalenin kaldırılmasının ve ecrimisilin talep edildiğinin davacı tarafa bildirildiği ve davacının dava açıldıktan sonra da taşınmazda halen oturmaya devam ettiğinin davalı tarafından iddia edildiği anlaşılmaktadır.Bu itibarla, dava konusu olayda, davacının taşınmazı halen kullanıp kullanmadığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Davacı, taşınmazı iade etmeden yaptığı masrafları talep edemez.Bu durumda mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar dikkate alınarak davacının dava tarihinde taşınmazı halen kullanıp kullanmadığı tam olarak tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre, eğer davacı taşınmazı kullanıyor ve teslim etmemiş ise davanın reddine, aksi halde yani taşınmazı kullanmadığının anlaşılması halinde ise, iade edildiği tarih itibariyle sebepsiz zenginleşme miktarı uzman bilirkişi vasıtasıyla hesaplattırılarak karar verilmelidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.