Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14633 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12269 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; kendi adına olan dershanenin işletmesini kar ortağı olarak davalı ...'na 2003 yılında yapılan sözleşme ile devrettiğini, diğer davalı ...'nun da daha sonra bu ortaklığa dahil olduğunu, her üç ortağın işletmeyi 06.08.2009 tarihinde dava dışı ....'ye devrederek ortaklıklarını bitirdiklerini, 04.12.2008 tarihinde ........ Eğitim Dersanesi adı altında yeni bir dersane kurduklarını ve dershanenin de fiilen işletmeye geçdiğini, kendisinin ortaklıktan ayrıldığını, 16.09.2009 tarihinde adi ortaklık fesih sözleşmesi düzenlediklerini, bu anlaşmaya göre hem Kalecik hem de Akyurt'taki dershanelerin resmiyette adına olduğunu, müvekkilinin bu işletmenin SSK., vergi borcu gibi borçlarını taksitlendirdiğini, emekli maaşıyla ödemeye çalıştığını, fakat davalılarla yaptığı anlaşmaya göre bu borçları davalıların ödemeleri gerektiğini, fesih sözleşmesinde yazan yükümlülükleri davalıların yerine getirmediklerini, gerek resmi dairelere, gerek piyasaya olan borçlarını, işletmelerin kira, elektrik, su, v.b.giderlerini ve davacıya ödemeleri gereken 6.500,00 TL'nı ödemediklerini, müvekkilinin alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığını ancak, davalıların itirazları neticesinde takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar cevap dilekçelerinde; görev itirazında bulunmuş, tarafların sözleşmeye esas iradelerinin, devredilen dersanenin gelirinden yeni kurulan dersanenin kuruluşu için harcanan 21.500,00 TL'nın, yeni kurulan dersanenin gelirlerinden iade edilmesi ve kalan 6.500,00 TL'nın ...'ya kar payı olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, 21.500,00 TL'yi yeni ortaklıklarına harcadıklarını, bu kuruluşun devam ettiği sırada davacının ortaklıktan ayrıldığını, bu nedenle kendisine kattığı ortaklık payına karşılık olarak 1.500,00 TL ile 20 ay boyunca da 250,00 TL ödeme yapacaklarını, davalıların davacıdan kalan borçların bir kısmını ödediklerini, tüm borcu ödeyemediklerini, davacıdan kalan borç için ödenen bedellerin 21.500,00 TL'nin çok üzerinde olduğunu, uzun bir süre bu ödemelere devam ettiklerini ancak sonu gelmeyince kendi işletmelerine kaynak ayıramadıklarını ve işletmeyi devretmek zorunda kaldıklarını savunarak davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, icra takibine konu bulunan alacağın temelini oluşturan davadaki dersane giderleri ile ilgili davacının yaptığını belirttiği ödemelerin davacı tarafından yapıldığının kanıtlanamadığı, ödemelere ilişkin belgelerin davacı tarafından asılları sunulamadığı, Akyurt ve Kalecik'teki dersanelerin borçlarının ödendiği hususunda taraflar arasında nizanın bulunmayışı, sunulan belgelere göre ödemelerin davalılar tarafından yapıldığının anlaşıldığı, takibe dayanak olan alacak ile ilgili ödemelere dair belgelerin davacı tarafından yapıldığının kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki adi ortaklığa son verilerek 16.09.2009 tarihinde fesih sözleşmesinin imzalandığı, fesih sözleşmesinde davacı ve davalıların yükümlülüklerinin ayrı ayrı belirtildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davacıda ödemelere ilişkin belge asıllarının bulunmadığı, davacının ödemelerinin kendisi tarafından yapıldığını kanıtlayamadığı, davalıların üçüncü şahıslara yaptıkları ödemeleri geçersiz kılacak herhangi bir delil sunamadığı, tanık anlatımların da yapılan ödemelerin davalılar tarafından yapıldığı açıklanmış, ek raporda ise adi ortaklık fesih sözleşmesinin davalılara yüklediği edimlerin, davalılar tarafından yerine getirildiği, davacının icra takibine konu yaptığı alacak ile ilgili itirazın iptali davasındaki alacaklarını kanıtlayamadığı yönünde görüş belirtildiği görülmüştür. Davacı tarafça bilirkişi raporuna ve ek rapora gerekçeleri de belirtilerek itiraz edilmiştir. Davacı taraf, davalıların fesih sözleşmesi gereğini yerine getirmediklerini iddia etmiş, davalılar ise davacının bir kısım borçlarını ödediklerini ileri sürmüşlerdir. Davacı Dershane işletmeciliğinden doğan vergi ve SSK borçlarını 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırdığını ve ödemelere başladığını iddia etmiş, davalılar bu borçların kendileri tarafından ödendiğine ilişkin bir savunmada bulunmamışlardır.. .....Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü'nün cevabi yazısı ile, 6111 sayılı Kanun kapsamında borçların ödendiğinin belirlendiği, ...'nun dersane işletmeciliğinden doğan borçlarının 6111 sayılı Yasa ile yapılandırılarak ödendiği, yapılan ödemelerin davacının adına ve hesabına yapıldığı belirtilmiştir. Davacı taraf ödemelerine ilişkin belgelerin kendisinde olduğunu belirtmiştir. Davacı taraf ayrıca .... Yayıncılık Ltd, Şti. Tarafından aleyhine yapılan takip sonucu borcu ödediğini belirtmiş, söz konusu icra dosyasının incelenmesinde ise, dosyanın feragaten işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Hal böyle olunca mahkemece, tarafların sözleşme kapsamındaki yükümlülükleri belirlenerek, davacı ve davalılar tarafından yapıldığı belirtilen ödemelerin sözleşme kapsamında kalıp kalmadığı ödemeye ilişkin belge asıllarının elde bulundurulmasının, ödemenin belge asılları elinde bulunduran tarafından yapıldığının kabulü gerektiği, buna göre davacının itirazlarını karşılayacak şekilde konusunda uzman bilirkişilerden yeni bir rapor alınarak sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SON UÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.