Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14628 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13197 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı ve vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı ve vekili gelmedi. Gelen davalı ile vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde harici satım sözleşmesiyle davalıya satılan ve davacı tarafından dava dışı şahıstan satın alınan ve davalının açtığı tapu iptal-tescil davasında muvazalı satış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle mülkiyetinin davalıya geçtiği taşınmaza yaptığı zorunlu ve faydalı masraflar olarak 50.000.00 TL talep ve dava etmiştir.Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.BK’nun 64.maddesi gereğince; kötüniyetli zilyet, zaruri giderleri bir sınırlamaya tabi olmadan, faydalı giderleri ise geri verme zamanında şeyde mevcut fazlalık miktarında talepte bulunabilir. Zorunlu giderler, bir şeyin muhafaza ve işletilmesinin gerektirdiği, diğer bir deyimle muntazam bir idare veya işletmenin, malın yada veriminin korunması, telef ve ziyaının önlemesi için yapılmasında zorunluk duyduğu giderler olup (örneğin evin çatısının tamiri gibi), buna karşılık faydalı giderler ise sadece şeyin değerini artıran giderlerdir. Bu giderler şeyin muhafazası ile ilgili değildir. Yani bu giderler yapılmasa da o şeyde eksilme olmayacaktır. HUMK 275. maddesi( yeni HMK 266.) hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerektiği kuşkusuzdur.Somut olaya gelince; davacının dava konusu bağımsız bölüme yaptığı ekleme ile 65 m²'lik daireyi 180 m²'lik dublekse çevirmiş olsa bile; söz konusu ekleminin belediye yazısına göre kaçak olduğu ve yıkım kararı olduğu anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, mahkemece uzman bilirkişiye, davacı tarafından yapılan eklemenin asgari levazım bedeli hesaplattırılarak sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.