Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14625 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18654 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili; davalı şirketlerin, elektrik abonesi olan müvekkili şirketten düzenlediği faturalar ile hukuka aykırı olarak kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, sayaç okuma ve parakenda satış hizmet bedellerini tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 77.569,25 nin işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Davalı ... AŞ; davanın reddini istemiştir.Davalı ... ...; davalı şirketin genel müdürlüğünün ...'da, davacı tarafın enerji tüketimini gerçekleştirdiği yerin ... olduğu dikkate alındığında davanın yetkisiz yerde açıldığının sabit olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davalı ... ...'ın genel merkezinin ... adresinde bulunduğu, bu nedenle yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın yetki yönünden reddine, istem halinde dosyanın yetkili ... Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.Dava, istirdat istemine ilişkindir.HMK'nun 19/2.maddesi;"Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir.Somut olayda, davalı ... ... yetki itirazında birden fazla yetkili mahkemenin bulunduğunu bildirmiş ancak seçtiği yetkili mahkemeyi bildirmemiştir. Bu nedenle, usulüne uygun yapılmayan yetki itirazının dikkate alınmaması ve davanın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.Kabule göre de; davalılar ihtiyari dava arkadaşıdır. Buna göre, yapmış olduğu yetki ilk itirazından yalnız davalı ... ... yararlanır. Dolayısıyla, davalı ... AŞ'nin yetki ilk itirazından yararlanamayacağı gözetilmeden, bu davalı yönünden de yetkisizlik kararı verilmiş olması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.