Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14625 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9907 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İZMİR 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/12/2010NUMARASI : 2007/351-2010/584Taraflar arasında görülen sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar, davalı E.. A.. ve C.. K.. tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılardan E.. A.. vekili Av. R.Y.., asıl dava davalısı ve karşı dava davacısı C.. K.. vekili Av. İ.G..geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı ve vekili gelmedi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde ; müvekkili kuruluşlardan ... Kredi ve Kalkınma Bankası A.Ş’nin yatırım ve kalkınma bankası olarak faaliyet gösterdiğini, .. Menkul Değerler A.Ş’nin ise diğer davacı bankanın bir iştiraki konumunda olup, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kurulmuş, yatırımcılara hisse senedi ve yatırım bonosu aracılığı, kurumsal finansman, portföy yönetimi ve vadeli işlemler borsasında türev araçlar alım-satım hizmeti sunduğunu, dava dışı Müge Ulusoy (Coşkunlar)’un 17/01/2005 tarihinde hizmet akdi ile ve yönetmen sıfatıyla ..Menkul Değerler A.Ş’nin müşterilerine sunduğu sermaye piyasası hizmetleriyle ilgili sorumlulukları yerine getirmek üzere görevlendirildiğini, usulsüz işlemlerin ortaya çıkması sonucunda ise 03/05/2007 tarihinde .. Menkul Değerler A.Ş nezdindeki tüm yetkilerinin iptal edildiğini ve bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine İzmir 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2007/207 Esas sayılı davanın açıldığını, M.U..un sahte müşteri talimatı yazıları ve sahte EFT talimatları düzenleyerek müvekkili şirketin hesaplarından diğer müşterilerin hesaplarına, ya da müvekkili şirketin müşterisi dahi olmayan kişilerin değişik bankalarda bulunan hesaplarına para aktarımı yaptığını, hesaplarına para aktarılan bu kişilerin, paraların kendi hesaplarına aktarıldığını sorgulamadan ve araştırmadan gelen paraları kabul ettiklerini ve bir kısmını M. U..oy’un değişik bankalardaki hesaplarına aktardıklarını, bu şekilde, asıl dava davalısı C.. K..’e 44.700,00 TL, birleşen 2007/362 Esas sayılı davasında davalı E.. A..’ın hesabına 14.500,00 TL, birleştirilen İzmir 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/363 Esas sayılı davasında davalı A.. Ç..’in hesabına 8.900,00 TL, birleştirilen İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/354 Esas sayılı davasında davalı G.. E..’in hesabına 120.970,00 TL’nin aktarıldığını, buna göre, bu miktarların ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizleriyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Asıl dava davalısı C.. K.. vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile, davaya bakmakta Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan bahisle işbölümü itirazında bulunmuş, ayrıca, müvekkilinin C Menkul Değerler A.Ş (Pozitif Menkul Değerler A.Ş) nezdinde hesap açtırdığını, davacı banka ile hiçbir ilgisinin olmadığını, bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, esas yönünden ise, 04/04/2005 tarihinde müvekkilinin 12.000,00 TL yatırmak suretiyle, aracı kurumun İzmir Şubesi’ne ait 2686 nolu hesabı açtırdığını, paranın yatırım ürünlerinde, özellikle İMKB’de değerlendirilmesi için açıldığını, borsada hesap açılan tarih ile müvekkili tarafından paranın çekildiği tarih dikkate alındığında çok iyi bir gelir getireceğinin ortaya çıkacağını, banka personeli ile daimi olarak temasta olan müvekkiline M. U.. tarafından gönderilen yazılarda hesabında 13/10/2006 tarihinde 236.000,00 TL, 01/02/2007 tarihinde ise 321.083,00 TL bakiye olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin bu yazılar doğrultusunda bankadaki hesabına dayalı olarak bir takım yatırımlar yaptığını, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını, kötüniyetli olsa idi hesabındaki tüm parayı çekebileceğini, sadece ihtiyacı olduğunda para çektiğini, yurtdışında yaşadığından Oyak Bank’taki kayıtları da inceleyemediğini, istediği rakamların havale edilmesi nedeniyle bu konuda hiç şüphelenmediğini, bu zaman zarfında parasının çok iyi değerlendirildiğini görünce kendi hesabına yatırılmak üzere elden paralar da verdiğini, müvekkilinin yurtdışında yaşaması nedeniyle usulsüzlük yapan şahıs tarafından kurban olarak seçildiğini, bankanın çalışanının haksız eyleminden sorumlu olduğunu, özen ve denetim görevini tam olarak yerine getirmediğini, bu doğrultuda bildirerek, davanın reddi ile 45.000,00 TL alacağın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davacılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Birleşen İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/362 Esas sayılı davasında davalı E.. A.. vekili cevap dilekçesi ile, açılan davanın haksız olduğunu, dava dışı Müge Ulusoy tarafından yapılan yasadışı işlemlerden haberdar olmadıklarını, kendilerinin bu olay nedeni ile suçlu durumuna düşürüldüğünü, oluşan bu mağduriyetin davacı bankanın denetiminin yetersiz oluşundan kaynaklandığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Birleştirilen İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/354 Esas sayılı davasında davalı Gülsüm N.. E.. vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin Müge Ulusoy ile birlikte C Menkul Değerler A.Ş’de çalıştığını, M. U..’un talebi üzerine yatırım hesabı açtığını, hesabın açıldığına dair herhangi bir belge almadığını ve tüm birikimlerini bu hesaba değişik zamanlarda aynı işyerinde çalışan E.. A.. ve Mesut isimli bir personele elden vermek suretiyle yatırdığını, E.. A..’ın da aynı şekilde kendi adına açılan hesaba yatırılmak üzere elden para teslimatı yaptığını, müvekkilinin zaman zaman telefonla hesap durumunu Müge Ulusoy’dan öğrendiğini, bir veya iki kez de paraya gereksinimi olduğunda M. U..’a faksla yazılı talimat gönderdiğini, M. U..’un da birkaç kez faksla müvekkiline müşteri portföy dökümü gönderdiğini, 2007 yılı Mart ayından sonraki siyasi gelişmelere göre müvekkilinin borsada düşüşler olacağı düşüncesiyle hesabındaki parayı çekmek istediğini, ancak M.U.. tarafından paranın çekilmesi halinde zarara uğrayacağı belirtilerek, parasını çekmemesi yönünde telkinde bulunulduğunu, müvekkilinin ısrarı üzerine 20/04/2007 tarihinde Vakıflar Bankası’nda bulunan hesabına 20.000,00 TL gönderildiğini, bilahare, yine müvekkilinin ısrarıyla 27/04/2007 tarihinde aynı banka hesabına 40.000,00 TL gönderildiğini, müvekkilinin bilahare kendisine C Menkul Değerler A.Ş yetkilisinden gelen bir telefon sonucunda M. U..’un kendisinden ve başkalarından para almasına rağmen hesap açmadığını öğrendiğini, müvekkilinin bankacılık işlemleri konusunda çok fazla da bilgi sahibi olmadığını, süreç içerisinde Müge Ulusoy tarafından hesabına 1.000,00 TL ila 5.000,00 TL arasında paralar yatırıldığını, müvekkilinin bunun farkında olduğunu, ancak, bu yatırılan paraların değişik hesaplardan gönderildiği konusunda bilgisinin olmadığını, davacı tarafın bu şekilde M. U..’un Akbank’da bulunan hesabından müvekkiline aktarılan bedelleri talep etmekte haksız olduğunu, davacıların personellerinin usulsüzlükleri uzun zamandır devam etmesine rağmen gerekli denetim görevini yapmadığını, bu nedenlerle, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Birleştirilen İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/363 Esas sayılı davasında davalı A.. Ç.. vekili cevap dilekçesi ile, öncelikli olarak Bank Pozitif Kredi ve Kalkınma Bankası A.Ş’nin aktif dava husumetinin bulunmadığını, bu davalı yönünden davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkilinin davacı şirketlerden ... Menkul Değerler A.Ş’nin müşterisi olmadığını, müvekkilinin hesap numaralarının Müge Ulusoy’da daha önceden olan banka işlemlerinde kullanıldığı için mevcut olduğunu ve bu şahsın müvekkilinin bilgi ve talimatı olmaksızın farklı tarihlerde hesabına para transferi yaptığını ve transferin yanlış yapıldığını bildirip, iadesini istediğini, müvekkilinin de her defasında aynı gün EFT ile paraları geri gönderdiğini, bu nedenlerle, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne; karşı davanın reddine, Birleştirilen İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/363 Esas sayılı davasında davalı A.. Ç.. yönünden davanın reddine; birleştirilen İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/362 Esas sayılı davasında davalı E.. A.. yönünden davanın kabulüne; Birleştirilen İzmir 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/354 Esas sayılı davasında davalı Gülsüm N.. E.. yönünden- davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı C.. K.. ve davalı E.. A.. vekillerince temyiz edilmiştir . İş bu davaya dayanak haksız ödemeleri yapan Müge Ulusoy hakkında İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/207 Esas sayılı yargılama dosyasıyla ceza davası açıldığı , yapılan yargılama neticesinde sanık Müge Ulusoy Çoşkunlar 'ın “Teselsülen Özel Evrakta Sahtecilik Suçundan" ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 114.maddesinin Teselsül Eder Şekilde İhlalinden Tecziyesine karar verilmiş ve sözkonusu hükümde 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 160/1-son maddesi uyarınca bankanın uğradığı (100.850,00 TL'lik tahsilat dışında kalan) 294.376,00 TL'nin sanığa ödettirilmesine, sanıktan alınıp müdahile verilmesine şeklinde hüküm tesis edilmiştir .Yine, davalı Müge Ulusoy tarafından sözkonusu eylemler sonucu bankanın uğradığı zararlara yönelik davacı banka tarafından İzmir 9. İş Mahkemesinin 2007/621 Esas Sayılı dava dosyasında yargılamanın devam ettiği, temyiz istemine konu yargılama dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır . Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır.Somut olayda; dava konusu olan davalı M. U..'un eylemleri nedeniyle bankanın ve ..Menkul Değerler A.Ş'nin uğradığı zararların tazminine yönelik İzmir 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/207 Esas sayılı Yargılama dosyasında karar alındığı, aynı zamanda sözkonusu zararın tazminine yönelik İzmir 9. İş Mahkemesinin 2007/621 Esas sayılı dava dosyasının derdest olduğu anlaşılmıştır .Hal böyle olunca; mahkemece, ceza mahkemesinde saptanan maddi olguların hukuk hâkimini bağlayacağı düşünülerek, ceza davasının sonuçlanmasının bekletici sorun yapılması (818 sayılı BK. md. 53, 6098 sayılı TBK. md. 74 Uyarınca ); o davada belirlenen maddi olgularla dava konusu uyuşmazlıkta yer alan unsurlar karşılaştırılmak suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/207 Esas sayılı Yargılama dosyasının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması ve kesinleşmesinin beklenmesi (818 sayılı BK. md. 53, 6098 sayılı TBK. md. 74 uyarınca), aynı zamanda sözkonusu zararın tazminine yönelik İzmir 9. İş Mahkemesinin 2007/621 Esas sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup , bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.