MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili şirketin ... İli, Merkez İlçesi, ... Köyü sınırları içerisinde, ... Mevkii, 43 parsel sayılı taşınmaz üzerinde un fabrikası işlettiklerini, un fabrikasının üzerinde bulunduğu 43 numaralı parselin bir kısmının tarım arazisi vasfında olduğunu, un fabrikasının üzerinde bulunduğu alanın tarım arazisinden çıkartılıp çevre düzeni planında sanayi alanına çevrilmesi için müvekkili şirketin ... İl Tarım Müdürlüğü ve İl Özel İdaresine başvurduğunu, Tarım İl Müdürlüğü’nün gerekli incelemeleri yaparak taşınmazın 16.800 m²'lik kısmının tarım dışı amaçla kullanılmasında herhangi bir sakınca bulunmadığı şeklinde İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü’ne çevre düzen plan değişikliği yapılmasına olur bildirdiklerini, müvekkili şirketin ... İl Tarım Müdürlüğü’nün olumlu cevabı üzerine 16.800 m² alan için Başbakanlık Hazine Müşteşarlığı hesabına 84.000,00 TL para yatırdığını, müvekkili şirketin un fabrikasının üzerinde bulunduğu 43 parselin 8950 m²'sinin daha evvelden çevre düzeni planında sanayi alanında yer aldığını farketmesi üzerine ... İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü'ne ölçüm için talepte bulunduklarını, yapılan incelemede müvekkili şirket adına kayıtlı 43 parsel sayılı taşınmazın 8950 m²'lik kısmının 1/25000 ölçekli çevre düzeni planında sanayi alanı bölgesinde kaldığının tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin 8950 m² alan için fazladan ödenen 44.750,00 TL paranın iadesi için ... İl Tarım Müdürlüğü’ne talepte bulunduklarını, ancak bunun mümkün olmadığı cevabını aldıklarını belirterek müvekkilinden haksız yere tahsil edilen 44.750,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Davada, davalıya yapılan fazla ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talep edilmektedir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan temerrüde düşürülmesi gerekir. BK.nun 101.maddesine göre gecikme faizinin işlemesi için borçluya ihtarname gönderilmek suretiyle temerrüde düşürülmelidir. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizinin işlemeyeceği açıktır.Somut olayda, davacının dilekçesinde, dava konusu alacağın tahsili amacı ile davalıya müracaatta bulunulduğu, ancak bu talebin reddedildiği belirtilmiştir.Öyle ise mahkemece,davacı tarafından alacağın tahsili hususunda davalıdan talepte bulunulup bulunulmadığı, böylelikle de davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği, araştırılıp, eğer temerrüd söz konusu ise bu tarihten, eğer temerrüt gerçekleşmemiş ise dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu ödeme tarihinden itibaren faize karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.