Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14590 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11361 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında araç satım sözleşmesi yapıldığını, aracın 210.000 Dolara alınması konusunda anlaşma sağlandığını, bu amaçla davalıya ait .........'deki banka hesabına 10.000 Dolar gönderilmesine rağmen davalının aracı teslim etmediğini belirterek, ödenen 10.000 Dolar karşılığı 17.652 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, araç satımı için sözlü anlaşma yapıldığını, HMK'nun 6.maddesi gereğince davalının adresi itibariyle ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu beyan etmiştir.Mahkemece; taraflar arasındaki ihtilafın mahiyeti, davalının adresinin ... olması nedeniyle HMK'nun 6/1.maddesine göre yetkisizlik kararı verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dosya kapsamından, taraflar arasında araç satın almak için sözlü anlaşma yapıldığı, davacı tarafından davalıya ait ....'deki banka hesabına banka havalesi ile kapora bedeli g??nderildiği, sözleşmenin ifa edileceği yerin kararlaştırılmadığı anlaşılmaktadır.6100 sayılı HMK'nun 6/1.maddesinde "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir". 10.maddede ise "Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir" hükmü getirilmiştir.Ancak, yetki itirazında bulunmak için HMK'nun 19/2.maddesi gereğince "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz."HMK'nun 19/4.maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir" hükmü getirilmiştir. Buna göre davalının HMK'nun 127.maddesinde açıklanan 2 haftalık cevap dilekçesi verme süresi içinde yetki itirazında bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.Davalıya 24.05.2012 tarihinde dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen yetki itirazını 11.07.2012 tarihli cevap dilekçesinde ileri sürdüğü anlaşılmaktadır.O halde mahkemece; HMK'nun 19/4 maddesi gereğince davalı vekili tarafından süresinde yetki itirazında bulunulmadığından davanın açıldığı mahkemenin yetkili mahkeme olması nedeniyle yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.