Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14575 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10378 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı İl Özel İdarenin mülkiyetinde olan dava konusu .... Çarşı'nın 24.12.2003 tarihinde yanması nedeniyle davacının kiracı olarak bulunduğu işyerinin tamamen yandığını belirterek zarar bedeli (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) 30.885.00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, yangın olayının çarşı binasında kiracı olan dava dışı İbrahim Karateke'nin dükkanından kaynaklandığını, üçüncü kişinin eylemi nedeniyle illiyet bağının kesildiğini, elektrik tesisatı ve yangın söndürme cihazlarının kullanıma hazır hale getirildiğini beyan etmiş, zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir.Dosya kapsamından davalı İl Özel İdarenin mülkiyetinde olan.... Çarşı binasında davacının işyerini davalıdan kiraladığı, ??arşıda kiracı bulunan dava dışı ... ....'nin dükkanında çalışan işçisi .....'ın elektriklerin kesilmesi nedeniyle çalıştırdığı küçük jeneratörden sızan benzinin alev alması sonucu yangının meydana geldiği, işhanında kiracı bulunan diğer esnafın dükkan önüne yanıcı madde koymaları sonucu yangının hızla büyüyerek bütün binanın yanmasına sebebiyet verdikleri anlaşılmaktadır.Davacının ve diğer dükkan sahiplerinin müşteki olduğu ... 10.Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/152 E. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalı İl Özel İdarenin %20, dava dışı esnafın %20, ... %20, Belediyenin %20, yangını çıkaran... ve ......e'nin %10'ar kusurlu oldukları açıklanmıştır. Davada, davalı idarenin yapı maliki ve işletenin sorumluluğu kapsamında yangın nedeniyle uğranılan zararın tamamının tahsili talep edilmektedir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı idarenin malik ve işletmeci olduğu taşınmazda, günün teknolojisine uygun olarak merkezi jeneratör yedekleme sistemi ve yangın çıkması halinde devreye giren otomatik yangın kesici tertibatının bulunmaması nedeniyle genelde yanıcı maddelerin satıldığı dükkanların elektriklerin sık sık kesilmesi sırasında iç mekanda benzinle çalışan küçük jeneratör kullanılması ile 66-67 nolu dükkanda kiracı olan .....nin işçisi .....'ın benzinle çalışan jeneratörü çalıştırmak istediği anda sızan benzinin alev alarak yanması sonucu oluşan zarardan 6098 sayılı TBK.nun 69.(818 sayılı BK.nun 58.) maddesi gereğince kusursuz sorumluluğu bulunmaktadır.Ayrıca, 6098 sayılı TBK.nun 61. ve 62.(818 sayılı BK.nun 50 ve 51.) maddelerine göre bina maliki ve yöneticisi olan davalı idarenin müteselsil sorumluluk ilkesi gereği ileride diğer sorumlulara rücu etmek kaydıyla zararın tamamından sorumlu olması gerekir.Ancak, yangının meydana gelmesinde davacının da aralarında bulunduğu esnafın kusurlu olduğu anlaşıldığına göre davalı idarenin müteselsilen sorumlu olduğu miktardan esnafın kusurlu olduğu oranda indirim yapılması gerekir.Bu durumda, mahkemece; bilirkişiden ek rapor alınarak davacının da arasında bulunduğu esnafın kusur oranı belirlendikten sonra zarar bedelinin tamamından bu miktar indirim yapılmak suretiyle geri kalan miktara karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sadece davalı idarenin %20 kusuru oranında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.