MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) 1. ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 20/02/2015NUMARASI : 2013/293-2015/148Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; Ereğli Aile Mahkemesinin 2009/33 Esas ve 2010/434 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuklar Anıl için aylık 100,00 TL ve Aybüke için aylık 75,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre, çocukların okul giderlerinin artması, paranın alım gücü, nafakanın yetersizliği, davalının emekli astsubay olduğu, özel güvenlik şirketi ortağı ve müdürü olduğu ve davalının maddi durumunun iyi olması nedeniyle iştirak nafakasının Anıl için 250,00 TL’ye ve Aybüke için 200,00 TL‘ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; davalının maddi durumunun iyi olmadığı, 1.050,00 TL emekli maaşı olduğu, güvenlik şirketinde çalışmadığı, bir ortaklığı olmadığı, davacının maddi durumunun daha iyi olduğunu belirterek, davanın reddini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde uygun bir miktara hükmedilmesini istemiştir.Mahkemece; dava tarihi itibarı ile müşterek çocuk Anıl'ın 18 yaşını ikmal ettiği gerekçesiyle Anıl yönünden ilgili davanın husumet yokluğundan reddine ve müşterek çocuk Aybüke yönünden hükmedilen nafaka tarihinden bugüne kadar takriben 2 yılı aşkın süre geçmiş bulunduğunu, küçüğün ihtiyaçlarının artması da gözönünde bulundurularak, hakkaniyet gereği iştirak nafakasının 50,00 TL artırılarak 125,00 TL’ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava; iştirak nafakasının artırım istemine ilişkindir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinden bir isbatsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacı vekilinin müşterek çocuk Anıl‘a ilişkin temyiz itirazlarının reddine,Müşterek çocuk Aybüke yönünden iştirak nafakasının artırımına ilişkin temyiz sebepleri yönünden;Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.Türk Medeni Kanunu'nun 330/1 maddesi gereğince; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur.Türk Medeni Kanunu'nun 331. maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir.Ereğli Aile Mahkemesinin 2009/33 Esas ve 2010/434 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Aybüke için aylık 75,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir.Somut olayda; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk Aybüke‘nin 2002 doğumlu olduğu, davacının memur olduğu, aylık 2.100,00 TL geliri olduğu, kendisine ait evde 3 çocuğu ile oturduğu, çocukların öğrenci olduğu, davalının emekli olduğu, 1.118,00 TL maaşı olduğu, kira ödemediği, yeniden evlendiği, eşinin çalıştığı, aracı olduğu anlaşılmıştır.İştirak nafakası artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki boşanma dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık dört yıl geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.Davacı ve davalının ekonomik ve sosyal durumları, boşanma davası ile aradan geçen süre, nafakanın niteliği ve müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı düşük olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır.Mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, iştirak nafakasının niteliği, çocuğun masraf ve ihtiyaçları nazara alınarak, önceki boşanma davası ile aradan geçen süre dikkate alınarak, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.