Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14544 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6536 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 22/11/2012NUMARASI : 2010/830-2012/959Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; davalı ile Gaziantep 2. Aile Mahkemesinin 2005/474 Esas ve 2006/1291 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, Mahkemece davalı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakanın takdir edildiği tarihte davalının çalışmadığını ancak aradan geçen süreç içerisinde davalının işyeri açmak suretiyle çalışmaya başladığını ileri sürerek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı, davacının bu davadan önce yine aynı konuda açtığı davanın mahkemece reddedildiğini, kararın henüz kesinleşmediğini bildirerek derdestlik itirazında bulunmuş, ayrıca davalının henüz yeni işe başladığını, kazancının nafakanın kaldırılmasını gerektirecek kadar olmayıp, gelirinin giderini karşılamadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tarafların boşanmasından sonra davalının çalışmaya başladığını, ancak kadının çalışıyor olmasının tek başına yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmediğini, kadının resmi olarak beyan ettiği gelir beyannamesinde zarar kaybının bulunduğu, bunun aksinin davacı tarafça kanıtlanamadığını, nafakanın hükmedildiği tarihten sonraki süreçte davacının gelir durumunda nafakayı kaldırmayı gerektirir olumsuz bir düşüş yaşanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Tarafların Gaziantep 2. Asliye(Aile) Hukuk Mahakemesinin 05.12.2006 gün 2005/474 Esas,2006/1291 sayılı kararı ile boşandıkları, davalı kadın lehine 09.06.2005 tarihli ara kararı ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 200 ,00 Tl olarak belirlenen tedbir nafakasının, hükmün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm 24.03.2008 tarihinde kesinleşmiştir.Davacı 16.10.2008 tarihinde davalının çalışmaya başladığını ileri sürerek 200,00 YTL yoksulluk nafakasının kaldırılması için Gaziantep Aile Mahkemesinde 2008/1499 Esas sayısı ile açtığı dava sonunda yapılan yargılama sonunda 10.12.2009 günlü karar ile davalının sürekli bir işi olmayıp, hizmet döküm cetvelinde işten çıktığı, bu nedenle davalının boşanma ilamı ile kendisine bağlanan yoksulluk nafakasını almaya hakkı olduğu kanaati ile davanın reddine karar verilmiş, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.Somut olayda, davalının kabulünde ve Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığının 24.05.2012 tarihli cevabi yazılarında belirtildiği üzere davalının vergi mükellefi olarak 12.06.2009 tarihinde Mali Müşavirlik Hizmetleri faaliyetine başladığı ve halen devam ettiği, bu davanın açıldığı 13.09.2010 tarihi itibariyle 07.09.2010 dönemine ait Gelir Geçici Vergi Beyannamesinde 2.849,14 TL zarar beyan ettiğinden gelir vergisi matrahı oluşmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde hakim istem üzerine yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verebilecektir.(TMK 176/4)Davalı kadın boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır. Aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görülmediğine göre çalışması zorunluluk arzetmektedir. Zira, yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir.Yoksulluk nafakası miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.Davalı eş yararına yoksulluk nafakası takdirinden sonra davalı eşin mali müşavir olarak çalışmaya başladığı 13.09.2010 tarihi itibariyle zarar beyan ettiği Vergi Dairesi Başkanlığının cevabi yazısı ile belirtilmişse de, mahkemece......'dan davalının mali müşavir olarak ortalama aylık kazancının ne olabileceği araştırılıp, sosyal ve ekonomik durumu yeterince araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.O halde, mahkemece yapılacak iş; davalının sosyal ve ekonomik durumu yeterince araştırılarak .....'dan davalıdan Mali Müşavir olarak ortalama aylık kazancının ne olabileceği araştırılıp, aylık kazancının yoksulluğunu ortadan kaldırıp kaldırmayacağı, ayrıca yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin nafakanın indirilmesini de kapsadığı gözetilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.