Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14506 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10638 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde davacı yararına takdir edilen 350-TL yoksulluk nafakasının 600.00.-TL yükseltilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, davacı kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir.Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesi gereğince, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda davacının ev hanımı olduğu, babası ile oturduğu, kira ödemediği, astım hastası olduğu, davalının ise emekli ve internet kafe ortağı olduğu, kira vermediği, evli çocuklu olduğu, kalp ve böbrek hastası olduğu anlaşılmaktadır.Öyle ise mahkemece, yoksulluk nafakasının artırılmasına karar verildiği 2010 yılından dava tarihine kadar geçen süre, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile geçim ihtiyaçları, nafakanın niteliği ve hakkaniyet ilkesi ile ... endeks artış oranları gözetildiğinde, uygun miktarda artış yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.