Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14491 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7024 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : TİREBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/12/2013NUMARASI : 2013/116-2013/552Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı E.. H.. tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı dilekçesi ile; davalıların müteahhitlik yaptığını, davalılar ile imzaladıkları harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile . İlçesi, ... Mahallesi, 73 Ada, 41 Parselde bulunan binadaki 1 no.lu bağımsız bölümü satın aldığını, bedelini ödediğini, ancak daha sonra davalıların söz konusu arsayı satın alamadıklarını beyan edip kendisine ... Mahallesi, 73 Ada, 56 Parselde bulunan binadaki 1 no.lu bağımsız bölüme taşınmasını söylediklerini, davacının ailesi ile birlikte buraya taşındıktan 2 yıl sonra, davaya konu taşınmazın dava dışı sahsa ait olduğunu öğrendiğini ve bu şahsın evi boşaltmasını istediğini iddia ederek, davalılara ödediği toplam 30.260 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılardan Seher ve Emin ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçeleri ile davanın reddini dilemiş, diğer davalı şirket ise davaya cevap vermemiştir.Mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Emin tarafından temyiz edilmiştir.Davada; davacı (alıcı) ile davalı (satıcı) arasında düzenlenen 19.03.2009 tarihli harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalının yapıp sattığı dairelerden 1 nolu dairenin davalıya 50.000 TL'ya satılması konusunda anlaşma yapıldığı anlaşılmaktadır.4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde, Yasanın amacı açıklandıktan sonra, 2.maddesinde, "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde, mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ifade eder.Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiye ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır.Somut uyuşmazlıkta davalı (satıcı)'nın davacıya (alıcı) konut amaçlı taşınmaz (mesken) sattığı ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.