Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14490 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7027 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/12/2013NUMARASI : 2013/164-2013/802Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin davaya konu taşınmaza 40-50 yıl bakıp üzerinde ağaçlar yetiştirdiğini ancak köyde yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın dava dışı hazine adına tescil edildiğini, davalının da bu taşınmazı Hazine'den satın aldığını, müvekkilinin taşınmaz üzerinde yetiştirdiği ağaçların taşınmazın değerini arttırdığını ve davalının haksız zenginleştiğini iddia ederek, davacının yetiştirdiği ağaçlar ve vermiş olduğu emek bedeli karşılığı 20.000TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın zamanaşımına uğradığını, muhtesatın kişisel hak doğuracağını ve davacının bu kişisel hakkını dava dışı Hazine'den talep etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davalının taşınmazı satın alırken değer belirlemede üzerindeki muhtesatın da nazara alındığının kabul edilmesi gerektiği, satın almadan önceki ağaç dikim ve bakımı sebebiyle ağaç bedelleri ve emek tutarının davalıdan talep edilemeyeceği, davacının bu davasını taşınmazın adına tespit gördüğü hazineden talep etmesi gerektiği gerekçesi ile davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Başkasının taşınmazına temelli ve kalıcı nitelikte yapı yapılması durumunda, Medeni Kanunun 684 ve 718. maddeleri uyarınca yapı; üzerinde yada altında yer aldığı ana taşınmazın tamamlayıcı parçası haline geleceğinden ana taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Yasa koyucu bu konumdaki taşınmaz maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi genel hükümlere bırakmamış Medeni Kanunun 722, 723 ve 724. özel maddelerinde düzenlemeyi uygun görmüştür. Bu özel hükümler gereğince başkasının taşınmazına yapı yapıp, ağaç diken kişinin talep hakkı aynı bir hak olmayıp, şahsi bir haktır. Bu hak taşınmazın önceki malikine karşı ileri sürülebilir ve kural olarak sebepsiz zenginleşme koşulları oluşmadığı takdirde taşınmazı alan yeni malike karşı ileri sürülemez. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.11.1962 gün ve 4/140-94 sayılı kararı)Ancak; somut olayda davacının üzerinde ağaç yetiştirdiği taşınmazın dava dışı Hazine tarafından davalıya satıldığı sabit ise de, bu satışa ilişkin herhangi bir bilgi ve belge dosya arasında bulunmamaktadır. Oysa; taşınmaz, üzerindeki muhtesatlar bedeli ayrık tutularak, satış bedeline dahil edilmeden muhtesatın davacıya aidiyeti belirtilerek, sadece çıplak haliyle satışa çıkarılıp ihale edilmiş ise, bu satış nedeniyle Hazinenin haksız ve sebepsiz bir zenginleşmesi sözkonusu değildir. Aksine sebepsiz zenginleşen davalı gerçek şahıstır. Taşınmazı, üzerindeki muhtesatın davacıya ait olduğunu ve satış bedeline muhtesatın dahil edilmediğini bilerek satın almıştır. Dava dosyasında ise mahkemece, yukarıda açıklanan ilkelerin gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.O halde mahkemece yapılacak iş; davaya konu taşınmazın dava dışı Hazine ile davalı arasındaki satışına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin dosya arasına alınarak, yukarıdaki açıklamalara göre inceleme yapıp sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.