Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14484 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7284 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KAYSERİ 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 14/01/2014NUMARASI : 2011/660-2014/35 Taraflar arasında görülen eşya alacağı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların Almanya Bad Hersfeld Sulh Hukuk Mahkemesinin 01.04.2009 tarihli kararı ile boşandıklarını, bu kararın Kayseri 1.Aile Mahkemesinde tanıma ve tenfizine karar verilerek 22.12.2010 tarihinde kesinleştiğini, boşanmadan sonra çeyiz senedinde yazılı çeyiz eşyalarının davalıya ait evde kaldığını iddia ederek çeyiz eşyalarının aynen iadesini olmazsa bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; söz konusu çeyiz senedinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, Alman Mahkemesindeki davada tarafların kendi aralarında anlaşarak ziynet eşyalarının ve 2009 yılı yaz aylarında da gelin sandığının davacıya teslim edileceğine ve bunun dışında başka hak talep etmeyeceğine dair beyanda bulunduklarını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda dosya arasında bulunan tarafların karşılıklı imzaladıkları 08.06.2009 tarihli Almanca protokol ve bunun Türkçe çevirisine bakıldığında; davacı tarafından, ''...bana 2009 yaz aylarında şu an Türkiye'de bulunan gelin sandığı teslim edilecektir. Bundan böyle ne Almanya'da ne de Türkiye'de hiçbir hak talep etmeyeceğimi beyan ederim'' şeklinde beyanda bulunulduğu görülmektedir. Davacı kadın yargılama sırasında bu protokolde bulunan imzayı inkar etmemiş, davacı vekili de 30.12.2013 tarihli dilekçe ile müvekkilinin bahsi geçen protokol ile sadece altın takılarını teslim aldığını bunun dışındaki çeyiz eşyalarının hiçbirini teslim almadığını beyan etmiştir. Bu durumda; davacı kadının iş bu protokol ile çeyiz sandığı dışındaki çeyiz eşyalarından vazgeçtiğini kabul etmek gereklidir. O halde mahkemece; taraflar arasında imzalanan 08.06.2009 tarihli protokol ile davacının çeyiz sandığı dışında kalan çeyiz eşyalarından vazgeçtiği kabul edilerek sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yukarıdaki şekilde davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.