MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen abonelik sözleşmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ; ... ili, .... İlçesi, .... Mahallesi, ... Ada, ...parsel, ... Sok. No:....numarada bulunan taşınmazın sahibi olduğunu, bağımsız bölüme su aboneliği yapılması için ...’ye müracaat ettiğini, iskan alınmaması nedeniyle taleplerinin reddedildiği,binanın elektrik, doğalgaz ve telefon abonelikleri de bulunduğunu belirterek su aboneliğinin yapılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı; bağımsız bölümün bulunduğu binanın iskan ruhsatının olmadığını ve bu nedenle abonelik tesisi yapılamayacağını, geçici 11. Madde uyarınca işlem yapılabilmesi için ise idareye şahsen müracaat edilerek inşaat ilişik kesme işlemlerinin tamamlanmasının gerektiğini ileri sürerek, davanı reddini istemiştir.Mahkemece; İmar Kanunu'nun m.30-31 ve Ek Geçici 11.madde hükmü uyarınca geçici abonelik yapılabilmesi için binada iskan belgesi, yapı denetim raporu veya statik raporu bulunması zorunlu olduğu, davacının müracaatında söz konusu belgelerin olmadığı bununla birlikte dosyada mevcut seviye tespit tutanağına göre binanın tamamlanma oranının % 85 olup bu oranda tamamlanmış binanın ruhsata uygun yapılarak bitirildiğinin söylenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmektedir.Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 30 ve 31.maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir. Ne var ki; davadan önce yürürlüğe girmiş bulunan 26.7.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlar da değişiklik yapılmasına Dair Kanunun'un 25.maddesinde 3194 Sayılı İmar Kanunu'na eklenen Ek Geçici 11.madde, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen vealınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğal gaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.”hükmü getirilmiştir.Dayanılan maddi vakıalara bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak hâkime ait bir görevdir. Davacı, eldeki davada aboneliğin tesis edilmesini istemiş olup, yapı kullanma izin belgesi (iskan) olmadığından abonelik tesisi mümkün değilse de, "çoğun için de azı da vardır" kuralı uyarınca 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici Ek 11. maddesi uyarınca araştırma yapılması gerekmektedir.İmar ve Şehircilik Müdürlüğünce gönderilen cevabı yazıda; “binanın yapı denetiminden sorumlu......Şti ile yapı sahipleri arasında % 85( sıva yapım) aşamasında sözleşme yapıldığını,binanın denetimini .... Denetim Ltd.Şti'nin üstlendiğini ,yapı denetim kuruluşlarınca hakedişlerinin yapılamadığı,seviye tespit tutanağının tamamlanma oranının % 85 olduğu, inşaatın hak edişlerinin %100 seviyesine getirilemediği” bildirilmiştir.Ancak, mahkemece; taşınmazın tesisatının onaylı projesine ve mevzuata uygun olup olmadığı, binanın statik açıdan ruhsat ve eklerine uygun olup olmadığı ve kullanılmasında fen bakımından mahsur olup olmadığına dair mahallinde bu hususta uzman bilirkişiler görevlendirilerek bir inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece 3194 sayılı yasanın geçici 11.maddesi gereğince dava konusu binaya yol, su, telefon, kanalizasyon, doğal gaz gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün tespiti halinde öncelikle taşınmazın inşasında ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilip getirilmediğine dair uzman bilirkişiler marifetiyle gerekli araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile HUMK'nun 428.maddesi gereğince hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK’nun 440/III maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.