MAHKEMESİ : BUCAK 1. ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİTARİHİ : 06/02/2014NUMARASI : 2012/282-2014/35Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi-menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin ..... nolu mesken elektriği abonesi olduğunu, 05/12/2012 tarihinde müvekkilinin elektriğinin borcu olmadığı halde kesildiğini, davalı kurumca elektriğinin kesilme nedeninin kaçak elektrik nedeniyle tahakkuk ettirilen 23.415,94 TL borcun ödenmemesi olduğunun belirtildiğini, davalının elektriği kesme işleminin haksız olduğunu, müvekkilinin ... nolu abonelikten dolayı elektrik borcunun olmadığını, müvekkilinin aboneliği dışında müvekkiline ait arazide atıl vaziyette bulunan sayaç nedeniyle davalı tarafça kaçak elektrik tutanağı tutulduğunu bu nedenle borç iddiasının bulunduğunu, ancak 14706 nolu abonelikten dolayı borcunun olmadığını, elektriğinin açılması, 05/12/2012 tarihli kesme işleminin hukuka uygun olmadığının tespiti ile muarazanın-çekişmenin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı 03.02.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı tarafça tahakkuk ettirilen 23.415,94 TL kaçak bedelinden dolayı borcunun bulunmadığının tespitini talep etmiştir.Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, 17.01.2014 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile; davalı tarafından düzenlenen 03/11/2011 tarih ve 0269 nolu kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen 23.415,94 TL bedel sebebiyle davacının davalıya 19.310,09 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talep ile muarazanın önlenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişi Elektrik Mühendisi Bilal Buzkan tarafından düzenlenen 08/10/2013 tarihli raporunda; abonesiz 9599810 seri nolu sayacın endeksine göre cezasız elektrik kullanım bedelinin 14.873,98 TL olduğu belirtilmiştir. Söz konusu raporun mahkemece hüküm kurmaya yeterli olmadığı sonucuna varılması nedeniylegörüşüne başvurulan bilirkişi elektrik mühendisi T. S., hukukçu bilirkişi M. B. ve hesap bilirkişisi G. T. 17.01.2014 tarihli raporlarında; davacının 75 kw trafo güçlü tesise ihtiyacının olduğunu, davacının .... nolu mesken abonesi olduğu .... seri nolu Mkel marka sayaçtan enerji ihtiyacını temin etmesinin imkansız olduğunu, davacının ihtiyacı olan elektriği abone olmadan kaçak olarak taşınmazındaki su kuyusu yanındaki direkten atıl kalmış 9599810 seri nolu..... marka sayaçtan karşılamaya çalıştığını, bu sayacın kapasitesi dışındaki ihtiyacını da abonesiz ve kaçak olarak kullandığını, kaçak elektrik bedeli ile kaçağa ek tüketim bedelinin 4.105,85 TL olduğu yönünde rapor tanzim ettikleri görülmüştür.Mahkemece anılan bilirkişi raporlarından 17.01.2014 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hakim raporu serbestçe takdir eder. Hakim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.Mahkemece alınan bilirkişi raporlarının çelişkili olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda, mahkemece, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik konusunda uzman bilirkişi kurulu marifeti ile alınan raporlardaki çelişkileri de giderecek biçimde rapor alınarak, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, birbiriyle çelişen raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.