MAHKEMESİ : ÇINAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/05/2013NUMARASI : 2013/49-2013/116Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı idarenin, tarımsal sulama abonesi olan müvekkili hakkında kaçak elektrik kullandığından bahisle 12.08.2009 son ödeme tarihli 12647 TL kaçak tahakkuku ile 53570,70 TL ek kaçak tahakkuku altında toplam 66.218 TL borç tahakkuk ettirdiğini ancak tahakkuk edilen kaçak elektrik faturasının haksız ve fahiş olduğunu belirterek, tahakkuk ettirilen kaçak faturasından dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde;davalı kurum görevlilerince yapılan denetim sonucunda düzenlenen 28.07.2009 tarihli tutanakta “davacının ölçü panosuna girmeden ayrı bir hat çekmek suretiyle sayacı devre dışı bıraktığının tespit edildiğini” bu tespite istinaden kaçak tahakkuku ve ek tahakkuku yapıldığını,tahakkukun doğru olduğunu belirterek,davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının kaçak elektrik tahakkuku ve ek tahakkuk nedeni ile davalı kuruma toplamda 56.978,89 TL borçlu olmadığının tespitine dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, 7.Hukuk Dairesi'nin 11.02.2013 tarih ve 2012/5192 E-2013/856 Karar sayılı ilamı ile “kaçak elektrik tespit tutanağından önce yürürlüğe girmiş olan E.P.M.H. yönetmeliği ve yönetmeliğin atıf yaptığı kurul kararı kapsamında kaçak ve ek tahakkuk hesaplamaları yapılmak üzere, alanında uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece,17.04.2013 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle,davanın kısmen kabulü ile davacının kaçak elektrik tahakkuku ve ek tahakkuk nedeni ile davalı kuruma toplamda 37.884,1, TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; davacı abonenin, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davalı şirketçe hesaplanan tüketim tutarı oranında borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun bir gereği olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından çıkartılan yönetmelik ve tarifeler, bir düzenleyici işlem olarak davalı dağıtım şirketini olduğu gibi tüm tüzel ve gerçek kişileri de bağlamaktadır.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin kaçak elektrik tüketimine ilişkin 13/a maddesi "Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilir." hükmünü içermektedir.Aynı yönetmeliğin 15.maddesi; kaçak elektrik tespitinin, süresinin tüketim miktarı hesaplamasının ve tahakkukun nasıl yapılacağını açıklamıştır. Buna göre, kaçak elektrik kullanım süresinin belirlenmesi ve tüketim hesaplanması, kaçak kullanım tarihinde yürürlükte bulunan kurul kararına göre yapılması gerekir. Buna göre EPMH.yönetmeliği ve yönetmeliğin atıf yaptığı EPDK tarafından yayınlanan Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı 29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı kararın 1-A, 1-B ve 1-C maddelerinde, kaçak elektrik kullanımı ve ek tahakkuka ilişkin düzenlemeler çerçevesinde kaçak tüketime ek olarak geriye dönük tüketim hesabı yapılmalıdır.Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan bu kurul kararında, müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değerin bağlantı gücü olarak kabul edileceği, ortalama aylık çalışma saatlerinin ise tarımsal sulama abonelerinde 400 saat olarak alınacağı açıklanmıştır.Somut olayda, davacının ölçüm panosuna girmeden ayrı bir hat çekerek elektrik kullanması nedeniyle hakkında kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenmiştir. Bu tutanağa istinaden ek tahakkuk yapılmıştır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, ürünün sulama sezonu esas alınarak ek tahakkuk bedeli hesaplanmış Mahkemece bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Tutanak tarihinde davacının tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığı sabit olduğundan, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararına göre ek tahakkuk bedeli hesabı yapılması gerektiği, sulama sezonuna göre hesaplanma yapılamayacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, talep edilen kaçak elektrik ve kaçak ek tahakkuk bedellerinin ayrı ayrı yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanarak davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının belirlenmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.