MAHKEMESİ : DİKİLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/06/2014NUMARASI : 2008/221-2014/247Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali-tenkisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili dilekçesinde; muris F. D.'in 26/09/2007 tarihinde vefat ettiğini, murisin Dikili noterliğinin 23/09/2003 tarihli 5092 yevmiye nolu ve 03/08/2004 tarihli 4191 yevmiye nolu iki adet vasiyetname düzenlediğini, murisin 84 yaşında vefat ettiğini, ayırt etme gücüne sahip olmadığını, hata ve yanılma ile vasiyetnameyi yaptığını belirterek, vasiyetnamenin iptaline, mahkemenin aykırı görüşte olması halinde davalı kuruma yapılan kazandırmaların saklı payı ihlal eden mirasçıların hakları oranında tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, Dikili noterliğinin 23/09/2003 tarihli 5092 yevmiye nolu 03/08/2004 tarihli 4191 yevmiye nolu vasiyetnamelerin iptali isteminin reddine, davacının tenkis davasının kabulü ile, saklı paya tecavüz miktarı olan 34.281,60 TL'nin davalının seçim hakkını kullandığı, 10/06/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile davacılardan müteselsilen ve müştereken alınarak davalıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin vasiyetnamenin iptali talebinin reddine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Davalı taraf vasiyet konusu edilen malın bedelini tercih etmiştir. Davalı ayın verme tercihinde bulunduğundan davacıların saklı payı dışında kalan miktarın bedelinin davalıya nakden ödenmesi, taşınmazların tamamen davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekir.Mahkemece; davacıların mahfuz hissesi dışında kalan miktarın bedelinin davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, saklı paya tecavüz edilen miktara hükmedilmiş olması ve davacılar adına tescil kararı verilmemesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.