MAHKEMESİ : AKSARAY 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 30/09/2014NUMARASI : 2013/668-2014/710Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalının 2003 yılında gayri resmi olarak evlendiklerini, beraberliklerinden 2004, 2007 ve 2012 doğumlu üç çocuklarının dünyaya geldiğini, davalı babanın çocuklarını tanıma senedi ile tanıdığını, müşterek çoçukların velayetlerinin annede olduğunu, davacı annenin çalışmadığını, davalının ise ekonomik durumunun çok iyi olduğunu belirterek, 2004 doğumlu Ceren için aylık 500,00 TL, 2007 doğumlu Furkan için aylık 300,00 TL, 2012 doğumlu E. A. için ise 200,00 TL olmak üzere toplam aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak müşterek çoçuklara velayeten anneleri davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Taraflara usulüne uygun davetiyelerin tebliğ edildiği, davalının ise herhangi bir cevap dilekçesi ve delil bildirmediği görülmüştür.Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuklardan 2004 doğumlu Ceren için 250 TL, 2007 doğumlu Furkan için 200 TL, 2012 doğumlu Ecrin için 150 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar her ay davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, bahse konu nafakaların yargılama boyunca tedbiren verilmesi hususunun karar kesinleşene kadar devamına karar verilmiş; sözkonusu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.1-) Dava, müşterek çocuklar lehine iştirak nafakası istemli olarak açılmıştır. Yerel mahkemece, yargılama sürecinde ve hükümle birlikte müşterek çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmolunmuş; sözkonusu nafakanın karar kesinleşinceye kadar devamı yönünde karar alınmıştır. Müşterek çocuklar lehine hükümle birlikte; dava tarihinden geçerli olacak şekilde, müşterek çocuklar reşit oluncaya kadar devam eden iştirak nafakasına hükmolunması gerekirken; hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilen tedbir nafakasına hükmolunması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.2-)Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi)Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi)TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.Somut olayda; müşterek çocukların 2004, 2007 ve 2012 doğumlu olduğu, annenin 34 yaşında, ilkokul mezunu, ev hanımı olduğu, üzerine kayıtlı gayrimenkulunun bulunmadığı, 2 çocuğunun öğrenci olduğu, davalının bir şirketin bayii olduğu, üzerine kayıtlı 2 tane Ford Kamyonet bir tane Mercedes 2005 model kamyonetin bulunduğu tespit edilmiştir.Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları,müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaçları, nazara alındığında mahkemece müşterek çocuklar lehine takdir edilen nafaka azdır. O halde, davalı babanın tespit edilen geliri ile orantılı olacak şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.