Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14462 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9364 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : PAZARCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/11/2010NUMARASI : 2007/288-2010/1014Taraflar arasındaki kusursuz sorumluluktan doğan tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin oğlu B.G.'nin 16.03.2003 günü evlerinin terasında arkadaşlarıyla oynarken terasa 50 cm mesafedeki davalı idareye ait yüksek gerilim hattındaki elektriğe kapıldığını, kaza sonucu Barışcan'ın ayaklarını kaybettiğini, davalı idarenin tam kusurlu olduğunu, bu nedenle müşterek çocuk lehine 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili ve müşterek çocuk lehine 30.000,00 TL manevi tazminat; davacılar anne ve baba için 1.000'er TL ayrı ayrı maddi; anne ve baba için ayrı ayrı 10.000'er TL manevi tazminat talep ve dava etmiştir.Davacılar vekili Av. S.. E.. bilirkişi raporu akabinde ibraz kıldığı 28.09.2010 havale tarihli dilekçesinde; davayı bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ettiklerini ve taleplerini 105.860,00 olarak düzelttiklerini ifade etmiştir.Davalı idare vekili 28.05.2007 havale tarihli cevap dilekçesinde; davacıların açmış olduğu davanın haksız fiile dayandığını ve davanın zamanaşımına uğradığını, kurumlarının isminin .... Elektrik Dağıtım A.Ş olduğunu, bu nedenle husumetin kendilerinde olmadığını, müvekkili kurumun kusurunun olmadığını, evin imara aykırı olduğunu, davacının kuruma herhangi bir başvurularının olmadığını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabul, kısmen reddine; Davacılar Sümen ve Hatice için talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, Barışcan için istenen iş ve güç kaybından kaynaklanan tazminat talebinin kabulü ile; 105.860,00 TL'nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 10.000,00 TL'si için 16.03.2003 kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, B. C. için istenen 30.000,00 TL manevi tazminatın kısmen kabulü ile; 20.000,00 TL manevi tazminatın 16.03.2003 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, -Davacılar Sümen ve H.. G.. için talep edilen 10.000,00 er TL manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 5.000,00'er TL manevi tazminatın 16.03.2003 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.1-) Davacı küçük B. G.'ye ilişkin maluliyet oranının tespitine yönelik rapor Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Araştırma Ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Polikliniği nezdinde görev yapan tek bir adli tıp uzmanı tarafından düzenlenmiş , sözkonusu olay nedeniyle Davacı Barışçan Geçimli de %66 oranında iş gücü kaybı oluştuğunu bildirir rapordaki malüliyet oranı esas alınmak suretiyle tazminat hesabı yapılmış ve bu rapor hükme esas alınmıştır.2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanununun 16/II-c bendi uyarınca Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu “meslekte kazanma gücü kaybı” hususunda bilimsel ve teknik görüşlerini mahkemeye bildirmekle görevli kılınmıştır. Anılan bu hükme göre, davacının yaşı ve meslek grubu dikkate alınarak maluliyet raporu İstanbul Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu'ndan alınmalıdır.Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu’ndan alınacak rapor ile davacının iş göremezlik oranı belirlenerek, iş göremezlik zararı ve manevi tazminat miktarlarının buna göre saptanması gerekir.Mahkemece, usulüne uygun biçimde hazırlanmayan maluliyet raporuna itibar edilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.2-) Haksız fiilden doğan tazminat davalarında faizin başlangıcı, haksız fiil tarihi olup, temerrüd için ihtar zorunluluğu yoktur.Davacılar vekili tarafından bilirkişi raporu akabinde sunulan ıslah dilekçesiyle salt dava dilekçesine atıf yaparak, dava dilekçesindeki miktar düzeltilmiştir. Somut uyuşmazlıkta haksız fiile dayalı tazminat isteminde bulunulmuş olup, davacı B. G. yönünden hükmedilen maddi tazminata dava dilekçesi ve buna atıf yapan ıslah dilekçesi ile haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek şekilde faize karar verilmesi gerekirken ; davacı B. G.için hükmedilen 105.860,00 TL maddi tazminatın 10.000 TL' sine olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ancak, davacı vekili ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığından ıslah edilen miktar için faize hükmedilmemiş olması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.