MAHKEMESİ : ARABAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/03/2015NUMARASI : 2014/86-2015/75Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili dilekçesinde; müvekkillerinin 11518 nolu tarımsal sulama elektrik abonesi olduğunu, müvekkillerine ait bu sayaca davalı kurumca 07/10/2007-12/10/2009 tarihleri arası 14.260,40. TL. ve 12/07/2010 - 09/10/2010 tarihleri arası 16.007,90 TL ile yine 12/07/2010 - 09/10/2010 tarihleri arası 2.699,40 TL kıyas ek tahakkuk faturası olmak üzere toplam 32.967,70 TL fatura tahakkuk edildiği, müvekkillerinin bir yılda 3 ay sulama işi yaptıklarını, çıkarılan rakamın fahiş olduğunu belirterek, müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, şayet bir borç var ise tüketim bedelinin tespitini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; Davacı abonenin biriken elektrik borcunu ödemediği için 28.2.2008 tarihinde elektriğinin kesildiğini,12.10.2009 tarihinde yapılan kontrolde enerjinin kullanıldığının tespit edilmiş olması nedeniyle elektriğin 12.10.2009 tarihinde tekrar kesilerek sayacın mühürlendiğini, davalı kurumun Kaçak Elektrik bedeli hesaplanmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, ilgili işlemlerin yönetmelik maddelerine uygun olarak yapıldığını iddia ederek, açılan davanın reddini talep etmiştir. Yerel Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın -kısmen kabulüne karar verilmiş ; sözkunusu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 3.Hukuk Dairesince; "Somut olaya gelince, davalı görevlileri tarafından düzenlenen 12.10.2009 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı ile, "abonenin elektriği sistemde kesik ancak abone kurum bilgisi dışında kesik olan elektriği açıp kullandığı" tespit edilmiş ve sayaç sökülmüş yine 09.10.2010 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağında ise "abonenin elektriği 12.10.2009 tarihinde borcundan dolayı kesildiği abonenin borcunu ödemeden kurum bilgisi dışında mührü kırarak sayaçsız düz bağlı şekilde elektrik kullandığı" tespit edilmiş olup, davalı bu tutanaklara dayanarak, kaçak tahakkuku yapmıştır.Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, 1. tutanakla ilgili işlemlerin incelenmesinde sayaçla oynanmadığı, kesilen elektriğin mühür kırılarak açıldığı için usulsüz kullanıldığı bu durumun Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 14/c maddesinde tanımlanan usulsüz elektrik kullanımı olduğu belirtilerek hesaplama yapılmış, 2. tutanak ise kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilerek hesaplama yapılmıştır.Davacıların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun şekilde kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmüne göre hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, her bir kaçak elektrik tutanağı için talep edilen kaçak elektrik bedelinin ayrı ayrı yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir."gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.Bozma ilamına uyan yerel mahkemece, yeniden bilirkişi raporu alınmıştır. Bozma ilamı üzerine alınan Bilirkişi Raporunda, davacının kullandığı 11518 numaralı abonelikten dolayı davalı kurumun 22/10/2009 ve 13/10/2010 fatura tarihli kaçak elektrik tespiti tutanağında davalı kuruma 21.357,48-TL. borçlu olduğu belirtilmiş, bu rapor mahkemece hükme esas alınmıştır.Yerel Mahkemece; bozma ilamı sonrası yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile ; Davacı adına kayıtlı 11518 nolu abone sayılı davacıların davalı kuruma 22/10/2009 ve 13/10/2010 yılı sulama sezonlarındaki kullandığı elektriğe karşılık vergi ve fonlar dahil toplam: 21.357,48-TL. borçlu olduğunun tespitine, davacıların davalı kuruma 11.610,48-TL. borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Her ne kadar, mahkemece; Yargıtay Bozma İlamına uyulmuş ise de, verilen hükme esas rapor ilam içeriğine uygun değildir.Mahkemece; bozma ilamı üzerine bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, bozma ilamı hilafına; 1. tutanakla ilgili işlemlerin incelenmesinde sayaçla oynanmadığı, kesilen elektriğin mühür kırılarak açıldığı için usulsüz kullanıldığı bu durumun Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 14/c maddesinde tanımlanan usulsüz elektrik kullanımı olduğu belirtilerek, hesaplama yapılmış, 2.tutanak ise kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilerek hesaplama yapılmıştır.Yukarıda ve Dairemizin 17.03.2014 Tarih 2014/2533 Esas 2014/4115 Karar Sayılı Bozma İlamında da belirtildiği üzere ; 12.10 .2009 Tarihli ve 019516 sayılı ilk Kaçak Elektrik Tespit Tutanağından ; Davacıların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun şekilde kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açtığı ve bu kullanımın kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmüne göre hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, her bir kaçak elektrik tutanağı için talep edilen kaçak elektrik bedelinin ayrı ayrı yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, 12..10 .2009 Tarihli ve 019516 sayılı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı nedeniyle bir önceki bozma ilamına konu bilirkişi raporundaki gibi usulsüz Elektrik Enerjisi Tüketimine ilişkin yönetmelik 14/c maddesi uyarınca hesaplama yapan bozma ilamı içeriğine aykırı, bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.