Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14456 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2430 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTaraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti Kararının İptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü : Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı; müvekkili dağıtım şirketinin, davalı abone adına düzenlediği faturalarda yer alan, kayıp-kaçak vb. bedelleri ilgili mevzuat çerçevesinde aboneye yansıttığını ve uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu ileri sürerek, davalı aboneden tahsil edilen kayıp kaçak vb.bedellerin davalıya iadesine yönelik verilen ....Tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davacı ... şirketi tarafından kayıp kaçak vb bedellerin davalı aboneden tahsil edilmesinin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-) Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin tüketiciye iadesine yönelik Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali istemine ilişkindir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.4077 sayılı yasanın 23.maddesinde, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.Aynı ilkeler 6502 sayılı yasada da benimsenmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/l maddesinde tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 73. maddesinde ise; bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili konularda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Dosyadaki bilgi ve belgelerden uyuşmazlığa konu aboneliğin tarımsal sulama olduğu anlaşılmaktadır.Taraflar arasında tarımsal sulama aboneliği bulunduğundan yargılamanın genel mahkeme tarafından yapılması gerekirken, somut uyuşmazlığın çözümünde görevli olmayan Tüketici Mahkemesi sıfatı ile yargılama yapılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.2-) Bozma nedenlerine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.