Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14440 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11575 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili şirkete bağlı ilköğretim okulunda bulunan elektrikli eşyaların 20.02.2011 tarihinde elektrik voltajının aniden yükselmesi nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek; müvekkili şirketin uğradığı zarar nedeniyle 2.357,60 TL tazminatın olay tarihinden işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili; davacının ticari abone olması nedeniyle davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, meydana gelen zarar ile kusurlu davranış arasındaki illiyet bağının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra Kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde, kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılmış olup, mal “Alışverişe konu olan taşınır eşyayı”, tüketici “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi”, satıcı ise “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri” ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda; tacir olan davacının (alıcı), davalı (satıcı) ile “ticarethane” grubu üzerinden elektrik satımına ilişkin abonelik sözleşmesini imzaladığı, dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkiye 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Bu nedenle, uyuşmazlığa genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması usul ve yasaya aykırıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.