Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14404 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10713 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı taraf dilekçesinde, davacıya ait xx xxx xx plaka sayılı aracın, kaporta boyasındaki çizikler sebebi ile davalıya ait işyerinde ... Sigorta kaskosu kapsamında boyama işlemine tabi tutulduğunu, çizik kısımlarının boyanması dışında herhangi bir işlemin yapılmadığını, dava dışı sigorta şirketinin hesabına bu işlem için 1.700 TL aktardığını, boya ve işçilik kalitesinin düşük olması sebebiyle davalı ile aralarında ihtilaf çıktığını, sigortadan aldığı 1.700 TL'yi, yapılan işi düzeltmeleri karşılığında verileceğini bildirdiğini, buna müteakip davalının, onarım ve işçilik yapmış gibi toplam 2.985,40 TL tutarında fatura tanzim ederek tarafına tebliğ edilmeksizin, aleyhine Şişli 5. İcra Müdürlüğü'nün 2008/1306 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligattan haberdar olmadığını, banka hesabına haciz konması üzerine takipten haberdar olduğunu, banka hesabından 4.630 TL tahsil edildiğini, davacının asıl alacak olarak 1.285,40 TL fazla tahsil ettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 2.000 TL'nin %25 faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının araçta oluşan hasarları giderdiğini, genel bakımını yaptığını, aracı sağlam olarak, herhangi bir itiraz olmadan davacıya teslim ettiğini, davacının sigorta şirketinden aldığı bedelde dahil tamir bedelini ödemediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davacının aracını davalıya ait servise bakım ve tamir için getirdiği, iş bu bakım ve tamire ilişkin 03.10.2007 tarih ve 14969 nolu 2.985.40-TL lik fatura düzenlendiği ve ödeme yapılmadığı, alacağın tahsili için davacı aleyhine Şişli 5.İcra Müdürlüğünün 2008/1306 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı ve borcun 23.01.2008 tarihinde ödendiği, davacının iddia ettiği gibi tamirin ayıplı olduğu ve hizmet eksik yapıldığına dair yasa gereği yapılmış bir ayıp ihbarınında bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Şişli 5. İcra Müdürlüğü'nün 2008/1306 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalı tarafından, davacı aleyhine 2.985,40 TL asıl alacak, 229,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.214,42 TL üzerinden takibe geçilmiş, takibin kesinleşmesi üzerine davacının banka hesabından 4.604,49 TL tahsil edilmiştir.BK'nun 355. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer.Dava konusu aracın bakım ve onarımına ilişkin 03.10.2007 tarih ve 14969 numaralı 2.985,40 TL bedelli faturanın ... adına düzenlendiği, davacının herhangi bir iş emrine imza attığına ilişkin bir belge bulunmadığı görülmüştür. Fatura; tek taraflı ve davacı tarafından düzenlenmesi her zaman mümkün olan bir belgedir, bunun yanında davalıya tebliğ edilip edilmediği belli değildir. Bu nedenle davacının iddiasını ispat için yeterli değildir. Davacı hakkında düzenlenen açık faturanın tek başına akti ilişkiyi ispat için yeterli kabul edilemeyecektir.Davacı, aracının kaporta boyasında meydana gelen çiziklerin davalı tarafından boyandığını, çizik kısımlarının boyanması dışında herhangi bir işlemin yapılmadığını, sigorta şirketinin hesabına bu işlem için 1.700 TL aktardığını, boya ve işçilik kalitesinin düşük olması sebebiyle davalıya bu miktarı ödemediğini belirtmiş, bir başka deyişle aracında yapılmayan işlerin faturaya dahil edildiğini iddia etmiştir.Mahkemece, davacının iddiaları doğrultusunda fatura muhteviyatı ile uyumlu tamir yapılıp yapılmadığının inceleme konusu yapılması gerekirken, tamirin ayıplı olduğu ve hizmet eksik yapıldığına dair yasa gereği yapılmış bir ayıp ihbarınında bulunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.