Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14399 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8970 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KARAMAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/03/2014NUMARASI : 2013/145-2014/124Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların müşterek muris M.P.'in mirasçıları olduklarını, murisin vefatı sonrasında muristen intikal eden malların paylaşım/devri konusunda anlaştıklarını ve Karaman 1.Noterliğinin 22.08.1991 tarihli 12254 yevmiye nolu düzenleme şeklinde yapılan feragat sözleşmesi ile müvekkilinin Karaman Bölükyazı köyü 107 ada 10 parselden 5000 m2 ve yine köyde bulunan evdeki hisseleri kendisine kalmak üzere diğer miras paylarından feragat ettiğini, davalı mirasçıların da bu feragati kabul ettiklerini, daha sonra davalıların 107 ada 10 parseldeki haklarını davalılardan S.. E..'a muvazaalı olarak devrettiklerini, ortaklığın giderilmesine ilişkin Karaman Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/459 Esas sayılı kararının kesinleşmesinden sonra 107 ada 10 parsel sayılı taşınmazın, Satış Memurluğunun 2012/25 Satış sayılı dosyasında yapılan ihale sonrasında 102.000 TL bedelle 3.kişiye satıldığını ve ihalenin kesinleştiğini, sözleşme uyarınca müvekkilinin 18.485 m2 yüzölçümlü 102.000 TL'ye satılan taşınmazdan 5.000 m2'lik kısmını almak için diğer miras hakkından feragat ettiğini, bu itibarla müvekkiline düşen payın (102.000/18485 x 5000 =) 27.604 TL olduğunu, davalıların bu miktar sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek; 27.604 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu sözleşmenin 1991 yılında yapıldığını, 10 yıllık sürenin dolması nedeniyle davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile, 16.282,60 TL tutarındaki satış bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.Def’i, davalı tarafın yerine getirmesi gereken bir edimi özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına olanak veren bir hak olarak tanımlanmaktadır. Zamanaşımı def’i, davalı tarafından süresinde ve usulüne uygun olarak ileri sürüldüğü takdirde davanın esasının incelemesine geçilemez ve bu def’i hadise şeklinde ve bir ön sorun olarak incelenip zamanaşımı gerçekleşmişse işin esasına girilmeden dava salt bu nedenle reddedilir. Somut olayda, davalı taraf cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunmuş olmasına rağmen, yerel mahkemece zamanaşımı def'i konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. Bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.