MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı şirket vekili dilekçesi ile; müteveffa ....'un davacı şirketin tarımsal sulama tarifeli elektrik abonesi olduğunu, borçlu aleyhine ödenmemiş elektrik borcundan dolayı icra takibi yapıldığını, borçlunun icra takibinden önce öldüğünün anlaşılması üzerine aynı alacaktan dolayı borçlunun yasal mirasçılarına karşı icra takibi başlatıldığını, borçluların ödeme emrine itirazı üzerine takibin durduğunu, müteveffanın, davacı kurum ile abonelik sözleşmesi yaptığını, abonelik devam ederken vefat ettiğini, borçlunun öldüğünün mirasçıları tarafından kuruma bildirilmediğini, aboneliğin devam ettiğini, mirasçılar tarafından kullanılmaya devam ettiğini, abonelik sözleşmesi gereği elektrik tüketim borcu tahakkuk ettirildiğini, borcun ödenmediğini, davalıların bu borçtan mirasçı sıfatıyla sorumlu olduklarını belirterek itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalıların babalarının 1997 yılında vefat ettiğini, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, taraflardan birisinin ölümü nedeniyle sözleşmenin sona erdiğini, abonelik kullanılmaya devam edilmiş ise kimin tarafından kullanıldığının tespit edilmesi ve davanın ve takibin elektriği kullanana yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, murisin 01.08.1997 tarihinde öldüğü, ölüm ile sözleşme ilişkisinin sona erdiği, takip konusu alacağın murisin ölümünden sonra tahakkuk eden birikmiş elektrik borçlarına ilişkin olduğunu, borcun murise ait olmadığı bu nedenle mirasçıların sorumlu olmadıkları, elektrik tüketiminin davalılardan ... tarafından yapıldığı, ancak takibin tüm mirasçılara karşı yapılmış olması, davalı ... hakkındaki takibin murisin borcundan dolayı yasal mirasçı sıfatı ile yapıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elektrik aboneliğine ilişkin fatura bedeline dayalı tahakkuk bakımından itirazın iptali istemine ilişkindir.Elektrik sözleşmesini imzalayan ve daha sonra aboneliğini iptal ettirmeyen abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, abonenin ölümünden sonra murise ait aboneliği sonlandırmayan veya mirası red etmemiş olan mirasçılar da murise ait aboneliğe ilişkin fatura borçlarından sorumludur. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan mirasçılar abonelik sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kullanım bedelinden dolayı sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur. (7.HD. 04.03.2013 tarihli 2012/6639 E-2013/1969 K.sayılı ilamı, 13.HD 07.05.2007 tarihli 2007/2824 E-2007/6268 K.sayılı ilamı) Hal böyle olunca, murisin veya mirasçıların aboneliği iptal ettirmeden aboneliğe ilişkin tesisatın kullanılmasını sağladıklarının belirlenmesi halinde, abonelik gereği abone mirasçılarının sorumluluğunun devam ettiğinin kabulü gerekir.Mahkemece, davalıların söz konusu abonelik nedeniyle müteselsilen sorumlu oldukları kabulü ile sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.